4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 26. maddesinde öngörülen idari para cezalarının uygulanması konusunda uygulamada özellikle ceza tutanağı düzenlemeye yetkili kolluk memurlarının yaptığı işlemlerde Kanun’da yer almayan ve tamamen keyfi uygulamalara dayalı olarak taşıma işleri sektöründe faaliyet gösteren firmalara haksız idari para cezaları tahakkuk ettirilmektedir.

GİRİŞ

4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 26. maddesinde öngörülen idari para cezalarının uygulanması konusunda uygulamada özellikle ceza tutanağı düzenlemeye yetkili kolluk memurlarının yaptığı işlemlerde Kanun’da yer almayan ve tamamen keyfi uygulamalara dayalı olarak taşıma işleri sektöründe faaliyet gösteren firmalara haksız idari para cezaları tahakkuk ettirilmektedir.

Gerçekten de, taşıma işlerinde faaliyet gösteren firmaların 4925 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile Karayolları Taşıma Yönetmeliği’nin 5/1. maddesi uyarınca almak zorunda oldukları (K) türü yetki belgeleri ile aynı Kanun’un 5/3. maddesi gereğince almak zorunda oldukları yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren “taşıt belgesi”ni araçlarında fiziki olarak bulundurmaları gerektiği yönünde ne Kanun’da ne de Yönetmelik’te açık bir hüküm bulunmadığı halde, kolluk görevlilerince yapılan denetimlerde söz konusu belgelerin araçta fiziken bulundurulmadığı gerekçesiyle 4925 sayılı Kanun’un 25/1-a maddesi uyarınca ceza tutanağı düzenlendiği görülmektedir. Bu yazıda, bu konudaki sorunlar irdelenmiştir.

A. YETKİ BELGESİNE VE EKLERİNE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR VE BUNA İLİŞKİN MEVZUAT

Yetki belgesine ilişkin idari para cezalarının anlaşılabilmesi için öncelikle idari para cezalarının verilmesine esas olan “yetki belgesi”, “taşıt belgesi” ve “taşıt kartı” kavramlarının ne anlama geldiğine ilişkin kısa açıklamaların yapılması gerekmektedir.

Yetki belgesine ilişkin düzenlemeler 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu ile Karayolları Taşıma Yönetmeliği’nde yer almaktadır.

1) Yetki Belgesi
4925 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasında “Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunludur.” hükmüne yer verilmek suretiyle, fıkrada belirtilen taşıma işleriyle uğraşanların Bakanlıktan yetki belgesi alması gerektiği ifade edilmiştir (Yönetmelik, m. 5/1).

Yönetmelik’in yetki belgesi türlerinin düzenlendiği 6/8. maddesinde ise (K) türü yetki belgesi düzenlenmiştir. Anılan hükümde K1, K2 ve K3 olmak üzere üç tür (K) yetki belgesinin bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre; K1 yetki belgesinin ticari amaçla eşya taşımacılığı yapacaklara, K2 yetki belgesinin hususi taşımacılık yapacaklara ve K3 yetki belgesinin ise ticari amaçla taşınma eşyası taşımacılığı yapacaklara verileceği ifade edilmiştir.

Ne Kanun’da ne de Yönetmelik’te yetki belgelerinin taşıtlarda bulundurulması gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

2) Taşıt Belgesi
4925 sayılı Kanun’un 5/3. maddesinde, taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren bir “taşıt belgesi” verileceği hükmü yer almaktadır.

Keza, Yönetmelik’in 4/1-lll maddesinde de taşıt belgesinin, yetki belgesi sahibinin kullanacağı taşıtların niteliğini ve sayısını liste halinde gösteren, yetki belgesinden ayrı ve yetki belgesinin eki olarak düzenlenen belgeyi ifade ettiği belirtilmiştir. Yine, Yönetmelik’in 16/4. maddesinde de yetki belgesi sahiplerinin faaliyetlerinde kullanacağı taşıtların, yetki belgesi eki taşıt belgesine kaydedilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.

Taşıtlar, sadece bir yetki belgesi eki taşıt belgesine kaydedilir (Yönetmelik, m. 26/1).

3) Taşıt Kartı
4925 sayılı Kanun’un 5/3. maddesinde, taşımacılara yetki belgesinden ayrı olarak taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken bir “taşıt kartı” verileceği ifade edilmiştir.

Keza, Yönetmelik’in 4/1-mmm maddesinde de taşıt kartı, bir taşıtın yalnız bir yetki belgesinde kayıtlı olduğunu ve bu yetki belgesi altında çalıştırılabileceğini gösteren belge olarak tanımlanmıştır.

Yönetmelik’in 16/4. maddesinde de taşıt belgesi ile birlikte taşıt belgesine kaydedilen taşıtların her biri için taşıt kartı düzenlenerek verilir.

Görüldüğü üzere, “taşıt belgesi” taşımacının kullandığı tüm taşıtların kaydedildiği genel listeyi ifade ederken, “taşıt kartı” her bir taşıt için özel olarak düzenlenen belgeyi ifade etmektedir.

Yönetmelik’in 29/1. maddesinde “Yetki belgesi sahipleri, aslını veya E-Devlet üzerinden oluşturdukları taşıt kartlarını taşıtlarında bulundurmak zorundadırlar.” biçimindeki hüküm uyarınca, taşıt kartlarının taşıtlarda bulundurulması zorunludur.

B. İDARİ PARA CEZALARI

1) Yetkisi Almadan veya Yetki Belgesi Aldığı Halde Yetki Belgesi Kapsamına Uygun Olmayan Faaliyette Bulunanlar İçin Öngörülen İdari Para Cezası
4925 sayılı Kanun’un 26/1-a maddesinde göre yetki belgesi almadan veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara bin Türk Lirası (1.000 TL) idari para cezası verileceği öngörülmektedir.

Ancak, maddede öngörülen bu idari para cezası 5326 sayılı Kanun’un 17/7. maddesi gereğince her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranlarına göre artırılmaktadır.  Uygulamada bu cezaların yeni miktarı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü (2021 yılı öncesinde ise Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü) tarafından her yılın son ayında çıkarılan genelgelerle tespit edilmektedir. Söz konusu genelgeler uyarınca yetki belgesi almadan veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara 2021 yılı için 2.372 TL idari para cezası uygulanacaktır.

2) Yetki Belgesi Olduğu Halde Taşıtını Yetki Belgesine Kaydettirmeyenler İçin Öngörülen İdari Para Cezası
Bu eylem için 4925 sayılı Kanun’un 26/1-a maddesinde öngörülen ceza 500 TL’dir. Ancak, maddede öngörülen bu idari para cezası yukarıda belirtildiği üzere yıllara göre değişmektedir. Örneğin, 2021 yılı için bu ceza miktarı 1.181 TL’dir.

3) Taşıt Kartlarını Bulundurmayanlar İçin Öngörülen İdari Para Cezası
4925 sayılı Kanun’un idari para cezalarını düzenleyen 26. maddesinde, taşıt kartlarının taşıtlarda bulundurulmamasına ilişkin bir idari para cezası öngörülmemiştir. Bununla birlikte, yukarıda belirtildiği üzere, Yönetmelik’in 29/1. maddesinde taşıt kartlarının taşıtlarda bulundurulmasının zorunlu olduğu ifade edilmiş, aynı fıkranın ikinci cümlesinde de bu fıkraya aykırı hareket edenlere Kanun’un 26/1-e maddesinde öngörülen miktarda idari para cezasının uygulanacağı ifade edilmiştir.

Görüldüğü üzere, bu eylem için Kanun’da herhangi bir idari para cezası öngörülmemiş iken Yönetmelik’te bunun için Kanun’un 26/1-e maddesinde öngörülen miktarda para cezasının uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 38. maddesinde öngörülen suç ve cezaların kanuniliği ilkesi uyarınca, idari yaptırımın miktarının ancak kanunla belirlenmesi mümkündür. Bir başka ifadeyle idari yaptırımın türünün, miktarını ve süresinin kanunla belirlenmesinden sonra suçun unsurlarının kanunun belirlediği çerçeve içinde idari düzenlemelere bırakılması mümkündür. Nitekim, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 4. maddesinde de;

“(1) Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir.

(2) Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir.”

Denilmek suretiyle, bu hususa vurgu yapılmıştır.

Dolayısıyla, Kanun’da suç olarak düzenlenmeyen ve yaptırıma bağlanmayan bir hususun Yönetmelik’le yaptırım altına alınması hem Anayasa’nın 38. maddesine hem de 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 4. maddesine açıkça aykırı bir durumdur.

Kaldı ki, Yönetmelik’in 29/1. maddesinde Kanun’un 26/1-e maddesine yapılan atıf nedeniyle de taşıt kartını aracında bulundurmayanlara idari para cezasının uygulanması da fiilen mümkün değildir. Zira, Yönetmelik’in 29/1. maddesinde taşıt kartlarının taşıtlarda bulundurulmasının zorunluluğuna uymayanlara Kanun’un 26/1-e maddesinde öngörülen miktarda idari para cezasının uygulanacağı ifade edilmiştir. Kanun’un 26/1. maddesinin (e) bendi aynen şöyledir:

“e) 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırı davranan yolcu taşımacılarına bin Türk Lirası, ikinci fıkrasına aykırı davranan taşımacılara beş yüz Türk Lirası, altıncı fıkrasına aykırı davranan taşımacılara üç yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.”

Görüldüğü üzere, Yönetmelik’in atıfta bulunduğu Kanun’un 26/1-e maddesinde üç farklı idari para cezasının düzenlendiği görülmektedir. Bu durumda, taşıt kartını bulundurmayanlara (e) bendinde öngörülen üç farklı cezadan hangisinin uygulanacağı hususunda bir belirsizliğin bulunduğu açıktır. Dolayısıyla, Yönetmelik ile Kanun arasında bu hususta bir çelişki bulunduğundan, mevcut yasal durum açısından da taşıt belgesini aracında bulundurmayanlara idari para cezasının verilmesi mümkün değildir. Kanun ve Yönetmelik arasındaki bu çelişki, Kanun’un 26/1. maddesinin, Yönetmelik’ten sonra değiştirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Sonuç olarak, taşıt kartını aracında bulundurmamaktan dolayı verilen idari para cezalarının kanuna aykırı olduğu ve Sulh Ceza Hakimliklerine yasal süre içinde itirazda bulunulması halinde iptal edilmeleri gerektiğini düşünmekteyiz.

Av. Z. Fırat Gültekin
LLM, Ekonomi Hukuku

Platformunuzu seçin ve paylaşın.