Feri Müdahale

GİRİŞ

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 66-69 arasında feri müdahale kavramına yer verilmiştir. Feri müdahale, medeni usul hukuku nezdinde bir davada davacı ve davalı dışında ilgili dava sonucunda verilecek hükümden hukuki durum ve statüsü bakımından etkilenme ihtimali olan üçüncü kişilerin kendi hukuki menfaatlerini korumak amacıyla davaya dahil olmasına imkân veren bir müessesedir. Bu bağlamda çalışmamızın birinci bölümde, feri müdahalenin tanımı, şartları, amacı ve hukuki niteliği konuları; ikinci bölümde, feri müdahale ve asli müdahale ayrımı konusu; üçüncü bölümde, feri müdahale usulü ve etkisi konuları; dördüncü bölümde feri müdahilin davadaki konumu konusu üzerinde durulacaktır.

I.GENEL OLARAK

A. Feri Müdahale Tanımı

Medeni usul hukuku nezdinde bir dava sonucunda verilen karar yalnızca o davanın tarafları arasında hüküm ifade etmekte olup karar, taraflar için kesin hüküm niteliği taşımaktadır.1 Bu durum, kesin hükmün nispiliği ilkesinden kaynaklanmaktadır.2 Ancak, bazı hallerde üçüncü kişilerinde taraf sıfatına sahip olmadıkları bir dava sonucunda verilen hükümden etkilenme ihtimalleri bulunmaktadır. Bu hallerde üçüncü kişi, kendi hukuki durumunu korumak, olumsuz etkilenmesini önlemek ya da olumlu etkilenmesini sağlamak amacıyla ilgili davaya feri müdahil olarak katılabilmektedir. Bu kavramsa HMK m. 66’da “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, ferî müdahil olarak davada yer alabilir.” şeklinde ifade edilmiştir.

Bu doğrultuda feri müdahil kavramı, derdest olan bir davada hukuki durumu etkilenebilecek üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukuki bir menfaati bulunan taraf yanında davaya katılarak yanında davaya katıldığı tarafa hukuki destek ve yardım sağlama olarak tanımlanmaktadır3

B. Feri Müdahalenin Şartları

Davaya taraf sıfatıyla dahil olmayan bir üçüncü kişinin feri müdahil olarak davaya dahil edilmesi bazı şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında sayılmış olup üçüncü bir kişinin davaya feri müdahil olarak katılabilmesi için ilgili şartların tümünün var olması gerekmektedir. Zira, taraf sıfatına sahip olmayan feri müdahil davaya katıldığı tarafın yanında dava takip yetkisini kullanmak suretiyle davaya ilişkin usuli işlemleri yaparak yargılamaya etki edecek konuma sahip olacaktır.

1.Derdest Bir Davanın Varlığı

HMK m. 66’da açıkça ifade edilmemiş olmasına rağmen feri müdahalenin açılmış ve görülmekte olan bir davada mümkün olacağı belirtilmiştir. Feri müdahalenin “tahkikat sona erinceye kadar” mümkün olabileceğini belirtilen kanun koyucu, tahkikat ifadesi ile çekişmeli dava türünü ifade etmektedir.5 Zira, çekişmesiz yargıya ilişkin bir ifade kanun hükmünde bulunmamakla birlikte çekişmesiz yargı işleri teknik anlamda bir dava olarak anılmamaktadır. Ayrıca, çekişmeli yargı işlerinde hâkimin resen araştırma yetkisi bulunması sebebiyle üçüncü kişileri her aşamada dinleyebilmesi ve verilen kararın kesin hüküm niteliği taşımaması, feri müdahil kurumunu gereksiz hale getirmektedir.6

Kanaatimizce, yukarıda anılan sebeplerden dolayı feri müdahil kurumunun çekişmesiz yargıda mümkün olmadığı sonucuyla birlikte hem HMK m. 65 gerekçesinde hem de emsal Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararında7 da feri müdahalenin çekişmesiz yargıda mümkün olmayacağı belirtilmiştir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki; yukarıda belirtilen ayrım dışında feri müdahilin davaya katılması bakımından davanın türünün, niteliğinin veya tabi olduğu yargılama usulünün herhangi bir önemi bulunmamaktadır.8

2.Tahkikat Aşamasının Sone Ermemiş Olması

Tahkikat aşaması, davaya ilişkin vakıa ve delillerin değerlendirildiği bir aşama olduğundan üçüncü kişinin tahkikat sona erinceye kadar davaya müdahil olabilmesi kanun koyucu tarafından öngörülmüştür. Hâkim tarafından taraflara tahkikat aşamasının sona erdiği tefhim edildikten sonra davaya müdahil olma durumu imkânsız hale gelmektedir.9

Kanun yolları bakımından bir değerlendir yapılması halinde, kanun koyucu istinaf incelemesi bakımında HMK m. 357/f. 1’de davaya müdahil talebinde bulunulamayacağını açıkça ifade etmiştir. Temel anlamda hukuka uygunluk denetimi yapan temyiz kanun yolunda ise teknik anlamda tahkikat aşaması bulunmadığından feri müdahil kavramı gündeme gelmemektedir. Ancak, temyiz kanun yolunda verilen bozma kararından veya istinaf incelemesiyle verilen yerel mahkeme kararının kaldırılmasından sonra ilk derece mahkemesinde görülen davada tahkikat aşaması yeniden yapılacağından bu aşamada feri müdahil talebinin sunulabileceği görülmektedir.10

3.Feri Müdahilin Derdest Davada Taraf Olmaması

Feri müdahil sıfatıyla davaya dahil olmak isteyen üçüncü kişi ilgili davanın tarafı olmamalıdır. Bu durum HMK m. 67’den açıkça anlaşılmaktadır. Bununla birlikte hukukumuzdaki bazı özel durumlardaki feri müdahil durumu aşağıda incelenecektir.

a.Temsil Kurumunda Feri Müdahale

Velayet hükümleri kapsamında var olan kanuni temsilci kurumunda taraf feri müdahil sıfatına haiz değildir.11 Aynı şekilde vasi ve kayyım tarafından yürütülen bir davaya da taraf müdahil olmamaktadır. Doktrinde de hem kanunu temsilcinin hem de iradi temsilcinin gerek temsilcisi olduğu taraf yanında gerekse de karşı taraf yanında davaya müdahil olamayacağı belirtilmektedir.12

b.Dava Takip Yetkisi Kurumunda Feri Müdahale

Yasal düzenlemeler kapsamında belirli bir mal topluluğu için atanan kişilerin dava takip yetkisi kullandığı bilinmektedir. Bu bağlamda, iflas idaresinin takip ettiği davaya borçlu, vasiyeti yerine getirme görevlisi, tereke temsilcisi ile resmi tasfiyede tasfiye memurunun takip ettiği davaya mirasçı, konkordato tasfiye memurunun takip ettiği davaya borçlu ile alacaklılar feri müdahil olabileceklerdir.13 Yine, terekeye bir temsilcinin atanması halinde de atanan kişi terekeye ilişkin davaları takip yetkisine haiz olacağından bu davalara mirasçılar feri müdahil olarak katılabileceklerdir.14

c.Şahıs Şirketleri Kurumunda Feri Müdahale

İcra İflas Kanunu’nun m. 37’e göre ilamlı icra takibine konu olan bir borcun ödenmemiş olması doğrudan iflas sebebi olup bu durum Türk Ticaret Kanunu’nun m. 238/f. 2’ye göre şahıs şirketi olan kolektif şirket ile birlikte bazı ortakların iflasının istenebileceği belirtilmiştir. İşte bu yargılamada kendisine karşı dava açılmayan ve iflas davasında taraf sıfatına haiz olmayan ortaklar feri müdahil sıfatıyla davaya dahil olabileceklerdir.15 Aynı şekilde kolektif şirkete karşı açılan iflas davasında da ortaklığı temsile yetkili olmayan ortaklar bakımından davaya feri müdahil olarak katılma imkânı da bulunmaktadır.16 Yine, TTK m. 240 uyarınca kolektif şirkete iflas yoluyla takipte düzenlenen depo emrinin ödenmemesi durumunda ikame edilen davaya dahil edilmeyen ortaklarda feri müdahil olabilecektir.17

Öte yandan, belirtmek gerekir ki kolektif şirket kapsamında feri müdahil kavramına ilişkin hususlar komandit şirket ve ortakları için de geçerlidir.

d.Asli Müdahale Kurumunda Feri Müdahale

Üçüncü bir kişi görülmekte olan bir davaya asli müdahil olarak katıldığı takdirde ilk davaya feri müdahil olarak katılamayacaktır. Zira, üçüncü kişi artık bu davanın tarafı konumundadır.18

Öte yandan, üçüncü bir kişi nezdinde bir davaya yönelik olarak hem asli müdahale hem de feri müdahale şartlarının var olması halinde üçüncü kişi asli müdahil olarak katıldığı davaya ayrıca feri müdahil olarak katılamayacaktır.19 Buna karşılık, davaya feri müdahil olarak katılan üçüncü kişinin daha sonra asli müdahil olarak davaya müdahil olması halinde feri müdahillik sıfatı doğrudan sona erecektir.20

e.Dava Arkadaşlığı Kurumunda Feri Müdahale

aa.İhtiyari Dava Arkadaşlığında Feri Müdahale

İhtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olduğu davalarda her dava arkadaşı kendi davası için taraf sıfatına haiz olduğundan diğer dava arkadaşının davasına feri müdahil olarak katılabilecektir.21

Bu başlık altında kendi dava arkadaşının davasına feri müdahil olarak katılabilen diğer dava arkadaşının, karşı taraf yanında davaya katılıp katılamayacağı tartışma konusu olmuştur. Bu konuda bir görüş, dava arkadaşlarının davadaki karşı taraf yanında feri müdahil olamayacağını ifade etmektedir.22 Hakim görüşe göre ise, feri müdahil kendi dava arkadaşının yanında davaya feri müdahil olarak katıldığı gibi hukuki yararının olması halinde karşı taraf yanında da davaya katılabilecektir.23 Kanaatimizce de, hukuki yararının ispat edebilen bir dava arkadaşı diğer dava arkadaşının davasında karşı tarafın yanında feri müdahil olarak davaya katılabilmelidir. Zira, dava arkadaşlığında her dava arkadaşı kendi davasının tarafıdır.

bb.Zorunlu Dava Arkadaşlığında Feri Müdahale

Zorunlu dava arkadaşı olan kişilerin tek bir dava kapsamında hukuki koruma talep etmeleri sebebiyle birbirleri yanında feri müdahil olmaları mümkün değildir.24 Zira, zorunlu dava arkadaşları davanın tarafı konumundadır. Nitekim, zorunlu dava arkadaşlarının davaya feri müdahil olarak katılmasında hukuki yararı da bulunmayacaktır. Öte yandan, zorunlu dava arkadaşlarından biri karşı taraf yanında da davaya feri müdahil olarak katılamayacaktır.

4.Feri Müdahilin Taraf ve Dava Ehliyetine Sahip Olması

Davaya feri müdahil olarak dahil olan üçüncü kişi, yanında davaya katıldığı tarafın davayı kazanması ve onun lehine yapacağı usuli işlemleri yerine getirmek için taraf ve dava ehliyetine sahip olmak zorundadır.25

5.Hukuki Yarar

Kanun koyucu HMK m. 66’da açıkça davaya müdahil talebinde bulunan üçüncü kişinin hukuki bir yararının olması gerektiğini belirtmiştir. Hukuki yarar şartı, tüm hukuki davalarda için önem arz ettiği gibi feri müdahil nezdinde de önemli bir kavramdır. Üçüncü kişi bakımından davaya yanında katıldığı tarafın davayı kaybetmesi halinde taraf, bu dava sonucunu üçüncü kişiye rücu edebilecekse ya da üçüncü kişi asıl taraf aleyhine talepte bulunabilecekse üçüncü kişinin hukuki bir yararının olduğu kabul edilecektir.26

Hukuki yararın hangi durumlarda var olduğu kanunda açıkça ifade edilmemiş olmasına rağmen hukuki yararın var olup olmadığı somut olay veya durumun incelenmesiyle tespit edilmelidir.27

Davaya müdahil talebinde bulunan üçüncü kişi, bu hukuki yararını müdahil olma talebinde açıkça göstermelidir. Hukuki yarar, bir nevi müdahale sebebini de ifade etmektedir.28 Kanun koyucu, HMK m. 67/f. 1’de müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin, yanında davaya katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve müdahalenin dayanaklarını mahkemeye vereceği dilekçede göstermesi gerektiğini belirtmiştir.

Hukuki yararın somut duruma uyarlanması noktasında örnek olarak bir alacaklının müteselsil kefile karşı açmış olduğu derdest bir davada asıl borçlunun feri müdahil olarak davaya katılmasında hukuki bir yarar bulunmaktadır.29

C. Feri Müdahalenin Amacı

1.Tarafın Korunması

Feri müdahale, bir davanın sonucunda verilen hükmün, üçüncü kişinin hukuki durumu etkileyebilme ihtimaline karşı üçüncü kişiye o davaya müdahil olabilme imkânı vermektedir. Feri müdahil, davaya yanından katıldığı tarafa hukuki destek sağlayarak onun davayı hatalı yönetmesini engellemeye ve davayı kazanmasını sağlamaya çalışır.30

2.Feri Müdahale ve Usul Ekonomisi

Feri müdahale, usul ekonomisi ilkesine de hizmet eder. Feri müdahil davaya katılarak dava sayısını azaltır, aynı zamanda mahkemeler tarafından çelişkili karar verilmesini de engeller. Diğer bir anlatımla, hem kendisine dava açılmasını engeller hem de kendisinin dava açma zorunluluğunu ortadan kaldırmış olur.

Yine, usul ekonomisi bakımından değerlendirildiğinde feri müdahilin yanında katıldığı tarafa destek vermesi ile davanın daha çabuk sonuçlanmasına katkı sağlar.31

3.Uyuşmazlığın Daha İyi Açıklanabilmesi

Feri müdahil, yanında davaya yanında katıldığı tarafın lehine olacak şekilde mahkemeye sunduğu delil ve vakıalarla uyuşmazlığın daha iyi bir şekilde açıklığa kavuşmasının sağlamaktadır.32 Böylece mahkeme de gerçeğe uygun karar verebilmektedir.

Bu noktada feri müdahil kurumunun taraflarca getirilmesi ilkesine aykırı olup olmadığı üzerinde durulmuş ve feri müdahilin davaya katılması ile yeni vakıa ve delilleri ileri sürebilmesinin uyuşmazlığın aydınlatılması açısından yarar sağladığı ve bu doğrultuda mahkeme tarafından doğru karar verilmesine destek sağladığı düşünülerek taraflarca getirilme ilkesine aykırılık olmadığı ileri sürülmüştür.33 Ancak, bu görüşle birlikte feri müdahilin bir taraf olmadığı da unutulmamalıdır.

D. Hukuki Niteliği

Müdahil talebinde bulunan üçüncü kişi, asıl davanın tarafı değildir. Diğer bir anlatımla, davaya katılma talebinde bulunan üçüncü kişi, feri müdahil talebinin kabul görmesi sonrasında da davaya taraf olmamaktadır. Bu sebeple, feri müdahil davaya katılarak asıl dava tarafları gibi hukuki koruma talep edememekte ve yalnızca davaya yanında katıldığı kişiye yardımcı olarak davayı kazanması ve kendi hukuki durumunun kötü etkilenmesinin önlemeye çalışmaktadır.34 Kendisi için hukuki koruma talep edememesi sebebiyle feri müdahil hakkında karar da verilemez.35

Bu açıklamalarla beraber feri müdahilin hukuki niteliği bakımından doktrinde bir takım farklı görüşlerde bulunmaktadır. Bu kapsamda, Francke tarafından feri müdahilin feri taraf olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup bu görüşe göre hakkı tecavüze uğrayan veya hakkı tehlikeye düşen kişi davaya katılarak kendi hakkını gözetmek için davaya taraf olur.36 Bu görüşe göre mevcut davanın davacısı ve davalısı taraf; feri müdahil ise feri taraf konumundadır. Kanımızca, bu görüş tarafından taraf kavramını çok geniş yorumlamaktadır. Nitekim, belirtmek gerekir ki halihazırda bu görüşü savunanlar azınlıktadır. Diğer bir görüş, Schultze tarafından ileri sürülmüş olup bu görüşe göre feri müdahil, davaya yanından katıldığı tarafın kendi hakkına dayanan temsilcisi konumdadır.37 Halihazırda bu görüş kabul görmemektedir. Başka bir görüşe göre feri müdahil davanın tarafı veya temsilcisi değil davaya yanında katıldığı tarafın yardımcı konumundadır.38 Keza, bu görüş hukukumuzda ve doktrinde ağırlık kabul gören görüştür. Kanaatimizce, feri müdahil hukuki yararı bulunması kaydıyla kendi hakkını korumak amacıyla tarafın yardımcısı olarak davada yer alabilmektedir. Taraf sıfatı veya temsilci sıfatı bulunmamaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki; taraf sıfatına haiz olmayan feri müdahilin dava takip yetkisi bulunmamakta olup davaya yanında katıldığı asıl tarafa yardımcı olmak amacıyla onun dava takip yetkisini kullanmaktadır.39 Nitekim, bu sebeple tarafın aleyhine ve onun aksine bir işlem yapamayacaktır.40

II.FERİ MÜDAHALE VE ASLİ MÜDAHALE AYRIMI

Hukukumuzda davaya müdahale iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Çalışma konumuz olan feri müdahale yanından asli müdahale kavramı da bulunmaktadır. Asli müdahale, derdest bir davada dava konusu üzerinde kısmen veya tamamen hak sahibi olduğunu iddia eden üçüncü kişinin davadaki taraflara karşı dava açması olarak tanımlanmaktadır.41

Görüldüğü üzere, asli müdahale feri müdahile kavramından çok daha farklıdır. Feri müdahalede, üçüncü kişi bir tarafın yanında davaya katılırken asli müdahalede davanın iki tarafına da ayrı ve bağımsız bir dava yöneltilir.42 Asli müdahil ayrı ve bağımsız bir dava açması sebebiyle taraf sıfatına haiz iken feri müdahil taraf sıfatına haiz değildir. Bu bağlamda taraf sıfatına haiz olan asli müdahil hakkında karar verilmesi zorunludur.

Feri müdahale, yalnızca çekişmeli yargıda uygulama alanı bulurken; asli müdahale hem çekişmeli yargıda hem de çekişmesiz yargıda uygulama alanı bulmaktadır.43

Yine asli müdahil, feri müdahilden ayrı olarak dava konusu şey üzerinde tasarrufta bulunarak feragat, sulh veya kabul gibi kavramları kullanma hakkında sahiptir.44

Feri müdahil davaya katıldığı tarafın iddia ve savunmasına katkı sağlar ve kendisi için herhangi bir talepte bulunamazken; asli müdahil, ilk davanın konusu üzerinde kısmen veya tamamen hak sahibi olduğunu ileri sürebilmektedir.45

Asli müdahale talebi, hüküm verilinceye kadar; feri müdahale ise ancak tahkikat aşaması sona erinceye kadar ileri sürülebilmektedir.46

III. FERİ MÜDAHALENİN USULÜ VE ETKİSİ

A. Feri Müdahalenin Usulü

1.Genel Olarak

Davaya katılmasında hukuki yararı bulunan üçüncü kişi davaya iki yol ile müdahil talebinde bulunulabilir. Birinci yol, üçüncü kişiye davanın ihbar edilmesi ikici yol ise üçüncü kişinin bizzat davaya müdahil olma talebidir.47 Ancak, yalnızca müdahil talebinde bulunmak ile feri müdahil sıfatı kazanılamamakta olup bu talebin mahkeme kararıyla kabul edilmesi gerekmektedir.48

Feri müdahil talebi, ilgili davanın görüldüğü mahkemeye dilekçe verilmesi yoluyla yapılmalıdır. Müdahil talepli dilekçenin bir nüshası mahkeme tarafından dava dosyasına eklenecek geri kalan nüshalar ise taraflara tebliğ edileceğinden, müdahil dilekçesi taraf sayısından bir fazla olacak şekilde mahkemeye sunulmalıdır. Feri müdahil dilekçesinin sunumuyla taraflara yapılacak tebligat işlemleri ve posta masraflarının karşılanması amacıyla harç yatırılması gerekmektedir.49 Bu masraf bizzat feri müdahil talebinde bulunan üçüncü kişi tarafından karşılanmalıdır.

Müdahil talebi, bizzat üçüncü kişi tarafından veya onun vekaletname hükümleri kapsamında vekil kıldığı avukat tarafından da mahkemeye sunulabilmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki; avukata feri müdahil dilekçesini sunabilmesi için özel bir yetki verilmesine gerek yoktur. Genel vekaletname hükümleri feri müdahil talebi bakımında yeterlilik göstermektedir. Bunun yanında dava sonucunda kendisini vekil ile temsil ettiren feri müdahil yararına veya aleyhine hüküm kurulmadığından vekil hakkında vekalet ücretine hükmedilemediğini de ayrıca belirtmek isteriz.50

2.Feri Müdahil Talebinde Aranan Şartlar

Feri müdahil talebinde özellikle belirtilmesi gereken üç husus bulunmaktadır. Bunlar, müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin yanında davaya katılmak istediği taraf, müdahale sebebi ve müdahalenin dayanaklarıdır.51

Bu üç hususun dilekçede belirtilmemiş olması, talebin reddedilmesine sebebiyet verecektir. Hâkimin bu noktada, eksiklikleri tamamlaması için müdahil talebinde bulunan üçüncü kişiye süre vermesi gerekmemektedir. Zira, üçüncü kişi eksikliklerin giderilmesi sonrasında tekrardan talepte bulunabilecektir.

3.Feri Müdahil Talebinin İncelenmesi ve Kararı

Yukarıda anılan üç zorunlu unsurun dilekçede bulunması halinde dilekçe mahkeme tarafından taraflara tebliğ edilerek tarafların müdahil talepli dilekçe hakkında beyanda bulunmaları için süre verilmektedir. Dilekçenin taraflara tebliğ edilmesinin amacı, taraflara davanın seyri hakkında bilgi vermek ve yine tarafların feri müdahil talebi hakkındaki görüş ve beyanlarını almaktır.52 Tarafların mahkemeye beyanda bulunmaları sonrasında hâkim dosya üzerinden inceleme yaparak talep hakkında karar vermektedir. Hâkim, dosya üzerinden karar verebileceği gibi HMK m. 67/ f. 2 kapsamında taraflarla birlikte üçüncü kişiyi mahkemede dinlenmek amacıyla davet edebilmektedir.53 Hâkim, müdahale talebini HMK m. 163-164’teki ön sorun hükümleri çerçevesinde değerlendirmekte ve hukuki yararın varlığına kanaat getirmesi halinde feri müdahil talebi kabul etmektedir.

Müdahil talebi sonucunda hâkim tarafından verilen karar, nihai bir karar olmadığından tek başına kanun yoluna konu edilemez; ancak nihai karar ile kanun yoluna gidilebilir. Bu aşamada müdahil talebi reddedilen üçüncü kişi, hüküm verildikten sonra ret kararına özgü olarak tek başına kanun yoluna başvurabileceği ifade edilmektedir.54

Öte yandan, müdahil talebi reddedilen üçüncü kişi hukuki yararının varlığını daha etkin bilgi ve belgelerle ispatlayabilecek konumda ise tahkikat aşaması sonuna kadar yeniden talepte bulunabilecektir.

4.Feri Müdahalenin Masraf ve Giderleri

Kanun koyucu, feri müdahil kurumunun masraf ve giderleri hakkında bir düzenleme öngörmüştür. Bu halde feri müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın davayı kaybetmesi halinde masraf ve giderler yalnızca feri müdahile; aksi halde ise bunlar karşı tarafa yükletilir.

Öte yandan, feri müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın davayı kazanması halinde dahi müdahil talebi davayı kazana tarafın hal ve davranışlarından dolayı gerçekleşmiş ise masraf ve giderlerin bir kısmı veya tamamı, lehine hüküm verilen tarafa yükletilebilir.

B. Müdahalenin Etkisi

Bilindiği üzere, feri müdahilinde dahil olduğu asıl davada verilen hüküm yalnızca tarafları bağlamaktadır. Feri müdahalenin etkisi ise, asıl davanın tarafı ile yanında davaya katılan feri müdahil arasında daha sonrasında görülecek olan davada -rücu ilişkisinde- ilk davada verilen hükmün yanlış olduğunu ileri sürememesidir.55

Diğer bir anlatımla, feri müdahilin yanında davaya katıldığı taraf aleyhine sonuçlanan bir davadan sonra feri müdahil ve asıl davada yanında davaya katıldığı tarafla arasındaki hukuki ilişki itibariyle doğacak rücu ilişkisinde -ikinci davada- feri müdahil ilk davanın sonucunun yanlış olduğunu iddia edemez. Zira, asıl davada verilen hüküm feri müdahil için hukuken bağlayıcıdır.56 Ancak, asıl davada tarafların talep etmediği veya feri müdahili ilgilendirmeyen hususlar hakkında hüküm verilmişse bu tespit ve değerlendirmeler ikinci davada bağlayıcı olmayacaktır.57

Feri müdahil etkisinin yalnızca kesin hüküm üzerinde değil o hükmün verilmesinde dayanak oluşturan vakıa ve deliller içinde geçerli olduğu belirtilmektedir.58 Bunun yanında kanun koyucu, müdahalenin etkisini sınırlayan ya da ortadan kaldıran birtakım haller öngörmüştür. Şöyle ki, feri müdahile karşı zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katılan müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın davayı iyi yürütmediğini veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkanlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisi tarafından bilinmeyen bir hususun tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanamadığını belirterek ilgili tarafın yargılamayı doğru yürütmediğini ileri sürebilmektedir.

Örnek vermek gerekirse feri müdahil, asıl tarafın ikrarı sebebiyle bazı savunma imkanlarını ileri sürememişse bu durumun müdahalenin etkisine tabi olmayacağını ileri sürme hakkı bulunmaktadır.

Bir görüşe göre, müdahalenin etkisi kişisel yararın korunması sağladığından taraflarca ileri sürülmeli ve mahkeme tarafından resen dikkate alınmamalıdır.59 Diğer bir görüşe göre ise müdahalenin etkisinin mahkeme tarafından resen göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.60 Bunun sebebi ise mahkeme kararlarına duyulan güveni korumak ve usul ekonomisi ilkesini gözetmektir.61

IV. FERİ MÜDAHALENİN DURUMU

A. Feri müdahilin Davayı Takip Etmesi

Feri müdahil talebi kabul edilen üçüncü kişi, davaya bu andan itibaren dahil olur. Feri müdahil bu aşamadan sonra davayı takip edebilir ancak davaya katılmadan önce, dava nezdinde yapılan işlemlere karşı herhangi bir itirazdan bulunamaz veya yapılan işlemlerin tekrardan yapılmasını talep edemez.62 Bu noktada amaç, usul ekonomisi ilkesi kapsamında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve kötü niyetli yaklaşımlara engel olmaktır.63

Feri müdahil, davaya yanında katıldığı tarafın dava takip yetkisini kullanarak tarafın davayı kazanmasına yönelik hukuki destek sağlamaya çalışır. Feri müdahilin yanında davaya katıldığı tarafa yardımcı ve destek olabilmesi için yargılamanın aşamalarına vakıf olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, feri müdahilin duruşmalara davet edilmesi, mahkeme tarafından taraflara gönderilen tebligatların feri müdahile de gönderilmesi gerekmektedir.

Feri müdahil, asıl tarafın aleyhine olmayacak şekilde asıl tarafın yapmadığı usul işlemlerini tek başına yapabilir veya asıl tarafın ileri sürmediği iddia ve savunmaları ileri sürebilir.64 Buna karşılık feri müdahilin yaptığı bir usuli işlem asıl tarafın yaptığı usul işlemi ile çelişiyorsa veya asıl taraf feri müdahilin yaptığı işleme muvafakat etmiyorsa bu işlem geçersiz olarak nitelendirilir.65

Yine, feri müdahil yalnız başına hareket etme yetkisine haiz değildir. Bu sebeple, feri müdahilin duruşmaya katıldığı ancak asıl tarafın duruşmaya katılmadığı bir davada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilebilir.66

B. Feri Müdahilin Kanun Yollarına Başvurması

Bu başlık altında feri müdahilin kanun yoluna başvuru yapıp yapamayacağı değerlendirilecektir. Doktrinde asıl tarafın kanun yoluna başvurmaması halinde feri müdahilin kanun yoluna başvurup başvuramayacağı hususu tartışılmıştır. Bu konuda ilk görüş feri müdahilin taraf sıfatına haiz olmaması sebebiyle kanun yollarına başvuramayacağını savunmuştur.67

İkinci görüşe göre, feri müdahil, davaya yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek kaydıyla kanun yoluna başvuru yapabilir.68 Bu durum Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına da konu olmuştur. Örneğin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 tarih 2018/1017 E., 2018/662 K. numaralı kararında69 “Fer’i müdahil, taraf veya bir tarafın temsilcisi olmayıp sadece iltihak ettiği tarafla birlikte hareket etme yetkisine sahip olduğundan tek başına kanun yoluna başvuramaz, ancak lehine katıldığı tarafla birlikte hükmü kanun yoluna götürebilir.” şeklinde; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.06.2019 tarih, 2019/1850 E., 2019/4275 K. sayılı kararında70 ise “Mahkemece verilen karar feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, feri müdahil Yapı ve Kredi Bankası davanın tarafı olmayıp, davalılar… ve… yanında davaya katılarak feri müdahil sıfatını almıştır. Anılan davalılar hükmü temyiz etmemişlerdir. Bu durumda, davanın tarafı olmayan, bu nedenle taraflara tanınmış hakları tek başına kullanma yetkisi bulunmayıp ancak lehine katıldığı tarafla birlikte hareket etme yetkisine sahip olup kararı tek başına temyiz etme yetkisi bulunmayan feri müdahilin aleyhine de bir hüküm kurulmadığından tek başına temyiz yoluna başvurması mümkün olmadığından feri müdahil vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde ifade edilerek feri müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramayacağı belirtilmiştir.

Üçüncü görüşe göre ise, feri müdahilin asıl taraftan ayrı olarak tek başına kanun yoluna başvurmaya hakkı olduğu savunulmuştur.71 Asıl tarafın bir işlemi yapamaması, feri müdahilinde bu işlemi yapamayacağı anlamına gelmemektedir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken kıstas, feri müdahilin davaya katıldığı taraf aleyhine veya hilafına gelecek işlemler yapamayacak olmasıdır. Asıl tarafın usulen yapmadığı bir işlemi feri müdahil o tarafın dava takip yetkisini kullanarak yapabilecektir. Örnek vermek gerekir ise feri müdahil davaya katıldığı tarafla birlikte istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurabilecekken asıl tarafın kanun yolundan açıkça feragat etmesi durumunda tek başına kanun yoluna başvuru yapamayacaktır.72

Ancak, bazı Yargıtay kararlarında asıl taraf kanun yollarına başvurmasa dahi feri müdahil, kendisi hakkında hüküm kurulması halinde bu hüküm nezdinde tek başına kanun yoluna gidebileceği ifade edilmiştir.73

Yine, yanında katılığı tarafın değil de karşı tarafın kanun yoluna başvurması halinde feri müdahilinde kanun yoluna başvurabileceğini ifade eden Yargıtay kararı da bulunmaktadır.74

Kanaatimizce, feri müdahil asıl tarafın yanında kanun yoluna başvuru yapabilmelidir. Zira, feri müdahil taraf yardımcısı konumunda olup yanında katıldığı tarafın dava takip yetkisini kullanmaktadır.

C. Yasaklı İşlemler

Feri müdahilin dava kapsamında yapamayacağı bazı yasaklı işlemler vardır. Bu işlemler: davayı geri almak ve buna muvafakat verilmek, usul sözleşmesi yapmak, davadan feragat, davayı kabul veya sulh olmak, dava konusunun devretmek, karşı dava açmak, inşai hak niteliğini taşıyan iddia ve savunma sebepleri ileri sürmek, dava konusunu değiştirmek veya genişletmek, ıslaha başvurmak, asıl tarafın talep sonucunu daraltmak ve karşı tarafın iddia ve savunmalarına açıkça rıza göstermek şeklinde belirtilmektedir.

SONUÇ

Çalışmamızda da belirtildiği üzere, feri müdahil kurumu, davaya taraf olmayan üçüncü kişilerin hukuken korumasını hedeflemiştir. Davaya taraf olarak dahil olmayan ancak taraf yardımcısı sıfatıyla ilgili tarafa hukuki destek sağlan feri müdahile uygulanacak birçok hükmün de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Yanında davaya katıldığı tarafın dava takip yetkisini kullanarak usuli işlemler yapabilen ve tarafın sunmadığı delil ve vakıaları öne sürebilen feri müdahilin ilgili taraf aleyhine işlem yapmaması da bunun en açık göstergesidir.

Kanaatimizce, mevzuat kapsamında feri müdahil kurumuna yer verilmesi, dava sayısının azaltılması, mahkemeler tarafından verilecek çelişkili hükümlerin önüne geçilmesi, uyuşmazlıkların daha etkin bir şekilde aydınlatılması ve en önemlisi de hâkimin hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde doğru bir hüküm vermesi açısından yerinde faydalı bir kurumdur.

Feri müdahilin, hem maddi gerçeğin açıklığa kavuşturulmasına hem de hukuka uygun bir karar verilmesine aynı zamanda ülkemizdeki yargılama süresinin uzun olması sorununu önemli derecede azaltmasına yönelik olması sebebiyle uygulamada daha çok yer alması gerektiği kanaatindeyiz.

Av. R. Dilan Günay
Fırat Gültekin & Partners


  1. POSTACIOĞLU, İlhan/ ALTAY, Sümer, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 8. Bası, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2020, s. 323.
  2. POSTACIOĞLU/ALTAY, s. 323.
  3. TANRIVER, Süha, Medeni Usul Hukuku, 2.Bası, Ankara, Yetkin Yayınları, 2018, s. 564; KURU, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ankara, Yetkin Yayınları, 2017, s. 373.
  4. KURU, s. 374.
  5. PEKCANITEZ, Hakan, Medeni Usul Hukuku, C. I, 15.Bası, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2017, s. 720.
  6. PEKCANITEZ, s. 721.
  7. Y. 8. HD. 08.10.2018 E. 2017/5861 K. 2018/16894 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  8. PEKCANITEZ, s. 721.
  9. KURU, s. 374.
  10. GÖRGÜN, Şanal, Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2014, s. 242.
  11. PEKCANITEZ, Hakan/MERİÇ, Nedim, Medeni Usul Hukukunda Feri Müdahale, 2. Bası, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2020, s. 133.
  12. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 134.
  13. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 136.
  14. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 136.
  15. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 139.
  16. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 139.
  17. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 139.
  18. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 139.
  19. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 140.
  20. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 140.
  21. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 141.
  22. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 141’den naklen.
  23. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 141’den naklen.
  24. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 143.
  25. ATALI, Murat/ ERMENEK, İbrahim/ERDOĞAN, Ersin, Medeni Usul Hukuku, 4. Bası, Ankara, Yetkin Yayınları, 2021, s. 266.
  26. POSTACIOĞLU/ALTAY, s. 324.
  27. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 154.
  28. ATALI/ERMENEK/ERDOĞAN, s. 265.
  29. PEKCANITEZ, s. 726.
  30. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 27.
  31. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 29.
  32. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 30.
  33. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 31.
  34. PEKCANITEZ, s. 719.
  35. Y. 1. HD. 09.03.2017 E. 2014/19978 K. 2017/1154 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  36. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 41’den naklen.
  37. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 44’den naklen.
  38. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 53.
  39. KARSLI, Abdurrahim, Medeni Muhakeme Hukuku, 5. Baskı, İstanbul, Filiz Kitabevi, 2020, s. 299.
  40. KARSLI, s. 299.
  41. PEKCANITEZ, s. 767.
  42. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 65.
  43. TANRIVER, s. 570.
  44. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 67.
  45. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 69.
  46. TANRIVER, s. 571.
  47. ARSLAN, Ramazan/YILMAZ, Ejder/TAŞPINAR AYVAZ, Sema/HANAĞASI, Emel, Medeni Usul Hukuku, 7. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2021, s. 532; KURU, s. 375.
  48. Y. 11. HD. 17.10.2014 E. 2013/11867 K. 2014/15911 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  49. Y. 13. HD. 27.01.2014 E. 2013/12220 K. 2014/1962 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  50. Y. 23. HD. 21.02.2019 E. 2017/1978 K. 2019/654 (www.sinerjimevzuat.com.tr); BAĞLI TAHİROĞLU, Yasemin, Medeni Usul Hukukunda Davaya Müdahalede Vekalet Ücreti, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 8, S. 2, 2021, s. 478-479.
  51. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 232.
  52. ÖZMUMCU, Seda, Yargıtay Kararları Işığında Medeni Yargılama Hukukunda Ön Sorun, 1. Baskı, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2019, s. 266.
  53. ÖZMUMCU, Seda, s. 267.
  54. TUTUMLU, Mehmet Akif, 6100 Sayılı HMK’da Feri Müdahilin Statüsü, Konumu ve Davaya Katılmasının Koşulları, Terazi Hukuk Dergisi, C. 7, S. 65, 2012, s. 101; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ/HANAĞASI, s. 533; ATALI/ERMENEK/ERDOĞAN, s. 267.
  55. KARSLI, s. 303.
  56. TANRIVER, s. 570; KARSLI, s. 303.
  57. KARSLI, s. 303.
  58. PEKCANITEZ, s. 736; KARSLI, s. 303.
  59. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 387’den naklen.
  60. ŞANAL, s. 246; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ/HANAĞASI, s. 536; PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 388.
  61. ŞANAL, s. 246; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ/HANAĞASI, s. 536; PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 388.
  62. TANRIVER, s. 568.
  63. KODAKOĞLU, Mehmet, Medeni Usul Hukuku, Ankara, Savaş Kitap ve Yayınevi, 2019, s. 228.
  64. TANRIVER, s. 568.
  65. TANRIVER, s. 568.
  66. KURU, s. 376.
  67. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 310’dan naklen.
  68. Y. HGK. 24.05.2017 E. 2016/4-504 K. 2017/962 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  69. BAM. 12. HD. 07.06.2018 E. 2018/1017 K. 2018/662 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  70. Y. 11. HD. 11.06.2019 E. 2019/1850 K. 2019/4275 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  71. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 310’dan naklen.
  72. PEKCANITEZ/MERİÇ, Feri Müdahale, s. 325.
  73. Y. 4. HD. 13.05.2019 E. 2019/515 K. 2019/2765 (www.sinerjimevzuat.com.tr).
  74. Y. 11. HD. 06.06.2018 E. 2016/13436 K. 2018/4373 (www.sinerjimevzuat.com.tr).

Kaynaklar

  • ARSLAN, Ramazan/YILMAZ, Ejder/TAŞPINAR AYVAZ, Sema/HANAĞASI, Emel, Medeni Usul Hukuku, 7. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2021.
  • ATALI, Murat/ERMENEK, İbrahim/ERDOĞAN, Ersin, Medeni Usul Hukuku, 4. Bası, Ankara, Yetkin Yayınları, 2021.
  • BAĞLI TAHİROĞLU, Yasemin, Medeni Usul Hukukunda Davaya Müdahalede Vekalet Ücreti, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 8, S. 2, 2021, s. 475-493.
  • GÖRGÜN, Şanal, Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2014.
  • KARSLI, Abdürrahim, Medeni Muhakeme Hukuku, 5. Baskı, İstanbul, Filiz Kitabevi, 2020.
  • KODAKOĞLU, Mehmet, Medeni Usul Hukuku, Ankara, Savaş Kitap ve Yayınevi, 2019.
  • KURU, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ankara, Yetkin Yayınları, 2017.
  • ÖZMUMCU, Seda, Yargıtay Kararları Işığında Medeni Yargılama Hukukunda Ön Sorun, 1. Baskı, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2019.
  • PEKCANITEZ, Hakan, Medeni Usul Hukuku, C. I, 15. Bası, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2017.
  • PEKCANITEZ, Hakan/MERİÇ, Nedim, Medeni Usul Hukukunda Feri Müdahale, 2. Bası, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, 2020.
  • POSTACIOĞLU, İlhan/ALTAY, Sümer, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 8. Bası, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2020.
  • TANRIVER, Süha, Medeni Usul Hukuku, 2.Bası, Ankara, Yetkin Yayınları, 2018.
  • TUTUMLU, Mehmet Akif, 6100 Sayılı HMK’da Feri Müdahilin Statüsü, Konumu ve Davaya Katılmasının Koşulları, Terazi Hukuk Dergisi, C. 7, S. 65, 2012, s. 100-102.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.