Av. Bilal Gezer

Özet
Son çeyrek asırda internet ve teknolojide meydana gelen gelişmeler ile bu gelişmelerin toplum tarafından benimsemesi, internet dünyasını vazgeçilmez hale getirmiştir.

İnternetin muazzam gücünün kullanılması için internet alan adlarına ihtiyaç duyulmaktadır. İnternet alan adlarının hukuksal korunması da bu açından önem arz etmektedir.

Çalışmanın konusunu, internet alan adlarının fikri ve sınai mülkiyet hakları açısından hukuksal korunma yollarının ortaya konulması oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Alan adı, internet, marka, fikri mülkiyet hakkı

Abstract

As a result of the developments in the internet and technology in the last quarter century and the adoption of the internet usage by the society, it has made the internet world indispensable.

Internet domains are needed to harness the enormous power of the Internet. Legal protection of internet domain names is also important in this respect.

The subject of the study is to reveal the legal protection methods of internet domain names in terms of intellectual and industrial rights.

Keywords: Domain name, internet, brand, intellectual property right

Giriş

İnterneti, dünyadaki sınırları kaldıran çağımızın en büyük icadı olarak kabul edebiliriz. İnternetin ulaşmadığı hiçbir yer bırakmamak amacı ile özel bir şirket tarafından uydu interneti erişimi sağlamak üzere uydu sistemleri inşa edilmiş ve atmosfere konumlandırılmıştır. Böylelikle, dünyanın en ücra köşesinde bile internet ağına erişilebilecektir. Gerçek dünya ile birlikte internet ortamında bizlere sanal olarak bambaşka bir dünya sunulmaktadır. Öyle ki, bütün dünya parmaklarımızın ucunda diyebiliriz. İstediğimiz adrese gitmek için de her adrese verilen IP numaralarını kullanıyoruz. IP adresi, rakamlardan oluşan ve her adres için sadece 1 adet verilen bir numaralar sistemidir. Gideceğimiz her adresin numaraları ezberlemek veya aklımızda tutmak imkansızdır. Bunun kolaylaştırılması amacı ile IP adreslerine bir sistem dahilinde çeşitli isimler verilmektedir. Verilen bu isimler, “alan adı”nı oluşturmaktadır. Alan adları, IP adreslerini ifade ettiğinden dolayı her bir alan adından Dünya’da sadece bir adet bulunmaktadır.

Alan adları da fikri ve sınai haklar gibi başlı başına bir değer haline gelmiştir. Bu değerin korunması gerekmektedir. Bu çalışmada, alan adlarına yönelik haklar ele alınacaktır.

1. Temel Kavramlar

Alan adı , herhangi bir web sayfasının internetteki adresi olarak tanımlanabilir. İnternet Alan Adları Yönetmeliğine (İAAY) göre İnternet Alan Adı; internet üzerinde bulunan bilgisayar veya İnternet sitelerinin adresini belirlemek için kullanılan İnternet protokol adresini tanımlayan adları ifade etmektedir.

Alan adları, birincil nitelikli (TLD=üst alan adı) ülkesel (.tr, .fr, .de vb.) ve grupsal (.com, .org, .gov, .edu vb.) ile ikincil nitelikli (SLD=alt alan adı) alan adlarından oluşmaktadır. Örneğin, http://www.basbakanlik.gov.tr alan adındaki, “tr” ibaresi ülkesel üst alan adına; “gov” ibaresi grupsal üst alan adına ve “basbakanlik” ibaresi alt alan adına örnek teşkil etmektedir.

Alan adlarında bulunan “http” ve “www” işaretleri ile aşağıda detayları belirtilen “.tr” uzantısı ve jenerik alan adları (.com, .net vb.) teknik zorunluluktan dolayı alan adı içerisinde bulunmakta olup herhangi bir ayırt edicilik vasfı bulunmamaktadır. Bu işretler dışındaki kısımlar, alan adları için ayırt edici olmaktadır.

İAAY gereğince alan adlarının yapısı “a.b.tr” ve “a.tr” şeklinde olması gerekmektedir . “(alan adı).tr” uzantısı, ülkemizin ISO (International Organization for Standardization -Uluslararası Standardizasyon Örgütü) 3166 standardı ile belirlenen ve İnternet alan adlarında kullanılan kodunu ifade etmektedir. Alan adına başvuruda bulunulabilmesi için bir alan adının “a” kısmının;

  1. Yalnız harfler (a-z), rakamlar (0-9) ve tire (-) işaretinden oluşması,
  2. En az iki en fazla altmış üç karakter uzunluğunda olması,
  3. Tire (-) işareti ile başlamaması ve/veya bitmemesi,
  4. Yalnızca üçüncü ve dördüncü karakterlerin birlikte tire (-) olmaması,
  5. Başkasına tahsisli olmaması,
  6. Tahsise kapalı adlar listesinde yer almaması

Gerekmektedir . Bu koşulları sağlamayan alan adları için yapılacak başvurular ret edilecektir. Bu kısım, alan adlarını birbirinden ayıran en önemli kısımdır.

“.tr” altında tanımlanan alt alanlar şunlardır: “.com”, “.net”, “.biz”, “.info”, “.bbs”, “.name”, “.org”, “.web”, “.gen”, “.av”, .tv”, “.dr”, “.k12”, “.tel”, “.bel”, “.gov”, “.edu”, “.pol”, “.tsk”, “.kep”. Türkiye’de “.tr” uzantılı alan adları tahsis işlemleri TRABİS faaliyete geçene kadar Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde bulunan Nic.tr (“.tr” Alan Adları Yönetimi) adresinden yapılmaktadır.

İAAY ek maddesi gereğince belgeli olarak tahsis edilen alt alan adları şunlardır:

  • “.av” Avukatlar, hukuk büroları ve avukatlık ortaklıkları
  • “.bel” İçişleri Bakanlığı kayıtlarında yer alan belediyeler
  • “.dr” Tıp doktorları, doktor ortaklıkları
  • “.edu” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınan yüksek öğretim kurumları
  • “.gov” Kamu kurum ve kuruluşları
  • “.pol” Emniyet Genel Müdürlüğü ve bünyesindeki birimler
  • “.kl2” Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), MEB’e bağlı veya MEB tarafından onaylanmış okul öncesi eğitim veren kuruluş, ilköğretim, lise ve dengi öğretim kurumları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili mevzuatı kapsamında onaylanmış özel kreş, gündüz bakımevi, özel çocuk kulübü gibi kuruluşlar
  • “.tsk” Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yer alan birimler
  • “.kep” Kurum tarafından yetkilendirilen Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet Sağlayıcıları

2. Alan Adları Üzerindeki Haklar

Alan adı sahibinin hakları şunlardır:

  1. Alan adının tahsis süresi boyunca kullanma,
  2. Alan adı tahsisini yenileme,
  3. Alan adından feragat etme,
  4. Hizmet aldığı kayıt kuruluşunu değiştirme,
  5. Alan adını satma veya başka bir hukuki sözleşme ile devir etme ,
  6. Malvarlığı olarak terekede bulunması,

İAAY gereğince alan adlarının tahsisleri “BELGELİ” veya “BELGESİZ” olarak iki yöntemle yapılmaktadır. Belgesiz alan adı tahsisi “ilk gelen ilk alır” kuralının geçerli olduğu tahsislerdir. İlk gelenin tespitinde, alan adı başvurusunun TRABİS’e ulaştığı zaman kaydı esas alınır. Belgeli alan adı tahsisi, ilgili bilgi ve/veya belgelerin başvuru sahibi tarafından kayıt kuruluşuna verilmesini ve bu bilgi ve/veya belgelerin TRABİS’e ulaştırılmasını müteakip yapılan tahsislerdir. Belgeli alan adlarında ise aşağıda belirtilen gruplara göre talep edilen belgeler ile başvurularak alınabilmektedir.

Alan adı, bir defada en az bir en fazla beş yıl süre için tahsis edilir. Bu sürelerin sonunda sahip olduğu alan adını yenilemek isteyen kişi, bu süre bitmeden yenileme başvurusunda bulunması ve yenileme ücretini ödemesi gerekmektedir. Tahsis süresinin sona ermesine kadar yenileme işlemi tamamlanmayan alan adlarının kullanımı 2 ay süre ile durdurulmaktadır. Bu süre içerisinde de alan sahibi tarafından başvuruda bulunulmaz ise bu alan adı yeniden tahsise açılır.

2.1. Fikri Mülkiyet Açısından Haklar

Eser; sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir . Eser Sahibi ise eseri meydana getiren kişiyi ifade etmektedir. Fikri haklar ise eser sahibinin eser üzerindeki kanuni hakları ifade etmektedir.

FSEK’da eser türleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanun kapsamına girmeyen üretimler, eser olarak değerlendirilememektedir. Eserler; ilim ve edebiyat eserleri (m.2), müzik eserleri (m.3), güzel sanat eserleri (m.4), sinema eserleri (m.5), işlenmeler ve derlenmeler (m.6) olarak sayılmıştır.

Fikri haklar konusu çok geniş olduğundan dolayı sadece alan adlarına yönelik olarak açıklamalarda bulunulacaktır.

Yukarıda belirtilmiş olduğu üzere alan adlarının teknik zorunluluktan kaynaklanan kriterleri bulunmaktadır. Fikri haklar açısından değerlendirdiğimizde, alan adları en az iki en fazla altmış üç karakter uzunluğunda olan düz yazıdan oluşmaktadır. Bu da şunu göstermektedir ki alan adları, yalnızda düz yazı yönünden fikri haklara tecavüz edebilecektir. Alan adının belirtmiş olduğu internet sayfası içerisindeki yazı, resim, video ve diğer hususlar ise genel anlamda fikri haklar tecavüzünü oluşturabilecektir.

FSEK’nun 83. maddesi gereğince; bir eserin ad ve alametleri ile çoğaltılmış nüshaların şekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında kullanılamaz. Umumin kullanılan ve ayırt edici bir vasfı bulunmayan ad, alamet ve dış şekiller hakkında uygulanmaz.

Türk Medeni Kanunu’nun 26. maddesi gereğince; adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddi zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilir.

Türk Medeni Kanunu ve FSEK kapsamında kişi isimleri de korunabilmektedir. Alan adları olarak tanınmış kişilerin gerçek veya takma adları da kullanılabilmektedir. Bu tür alan adı kullanımlarına karşı FSEK m.83, TMK m.24-27 ve TBK m.58 gereğince ad üzerindeki hakka yapılan tecavüzün giderilmesi sağlanılacaktır. Yargıtay tarafından verilen emsal kararda, meşru bir hakka dayanmadığı halde sektörde tanınan birinin vefatından sonra isminin alan adı olarak alınması ve internet içeriğinde kişinin hayatının özeti ve resminin bulundurulmasını hukuka aykırı bularak, internet sitesinin kullanılmasının engellenmesi yönünde verilen yerel mahkeme kararını onamıştır.

Sanatçılar tarafından eserlere verilen adlar da ayırt edici olmaları koşuluyla FSEK’nun 83. maddesi kapsamında koruma altına alınmaktadır. Ayırt edici niteliğe sahip olmasa bile eserin adının internet alan adında kullanılması ve web sayfası içeriğinin esere yönelik bilgiler içermesi durumunda da FSEK ve haksız rekabet hükümlerine göre koruma hakkı elde edilebilecektir. Bu tür haksız kullanımlara örnek olarak; popüler dizi, film ve kitapların isimleri ile alan adları alınarak, internet sayfalarında bu eserlerin müzik, resim, video ve diğer bütün bilgilerinin haksız olarak yayınlanmasını ve eser sahibinin izni ile yayın yapan internet sayfası izlenimini örnek gösterebiliriz.

Fikir veya sanat eseri hakkına sahip olan kişilerin bu haklarını devretmeleri durumunda, bu haklarına yönelik olarak açmış oldukları alan adlarını da devredebilirler. Fikir veya sanat eserini devir alan kişinin de özellikle bu alan adını da devir alması gerekmektedir.

2.2. Sınai Mülkiyet Açısından Haklar

2.2.1. Genel Olarak

Sınai mülkiyet hakları şunlardır; marka, endüstriyel tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, entegre devre topografyaları, yeni bitki çeşitleri, biyoteknolojik buluşlar, ticaret unvanları ve işletme adları, alan adları, ticari sırlar ve know-how’lardır.

Alan adları; marka, endüstriyel tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, entegre devre topografyaları, ticaret unvanı veya işletme adı değildir. Tescil sistemleri olarak değerlendirildiğinde alan adları Türkiye’de ODTÜ bünyesinde bulunan Nic.tr (TRABİS faaliyete geçene kadar) tarafından yapılmaktadır . Marka, endüstriyel tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu gereğince Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil edilmektedir. Ticaret unvanları ve işletme adları ise 6102 sayılı TTK’nun 40. Maddesi gereğince her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmek zorundadır.

Her bir alan adının Dünya’da sadece bir adet bulunmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı sınai mülkiyet hakları gibi ayırt edicilik özelliğine sahip olmaktadırlar.

Alan adlarının; endüstriyel tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, entegre devre topografyalarının özelliklerini taşımadığı apaçık bir şekilde belli olduğundan dolayı bu kapsamda incelemeye gerek görülmemiştir.

İnternet alan adları, markanın şartlarını taşıyabildiğinden dolayı marka açısından değerlendirmeye alınmıştır.

2.2.2. Marka Açısından Değerlendirme

2.2.2.1. Genel Olarak

Sınai Mülkiyet Kanunu gereğince marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir .

Alan adları da işletmelerin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işaretler olarak değerlendirilebilmektedir. Son 2 yıldır salgın hastalık nedeni ile yaşanan sokağa çıkma yasakları neticesinde online alışveriş hizmetleri büyük önem kazanmış ve tüketicilerin alan adlarının farkındalığı artmıştır.

Markalar, SMK gereğince korunmakta olup; alan adları ise İAAY gereğince koruma altındadır. Marka ve alan adının ayrı mevzuata ve sicile tabi olması nedeni ile aynı ibarenin marka ve alan adının başka kişilerde olması muhtemeldir.

2.2.2.2. Alan Adı ile Yapılan Marka Başvuruları

Alan adının marka olarak tescil edilmesi halinde SMK gereğince marka korumasından faydalanabilecektir. Alan adının marka olarak tescil edilebilmesi için SMK’nun 4, 5 ve 6. maddelerindeki şartlara uygun olması gerekmektedir.

İnternet alan adı olarak yapılan başvurular için Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesindeki mutlak ret nedenlerine yönelik olarak inceleme ilkeleri belirlenmiş ve “Marka İnceleme Kılavuzu” olarak paylaşılmıştır . TPMK’nun alan adları ile yapılan marka başvurularına yaklaşımının anlaşılabilmesi için kılavuzun ilgili kısmı aynen şu şekildedir:

Genel kural olarak, “com”, “net” gibi alan adı uzantıları ile “www”, “http” gibi ifadeler yanına geldiği ibareye ayırt edici nitelik katmadıklarından değerlendirme bu ifadeler dışında kalan diğer unsurlar üzerinden yapılır. Örneğin; aşağıdaki başvurular bu kapsamda değerlendirilerek, inceleme bu uzantılar dışında kalan unsurlar üzerinden yapılmış ve ilgili mallar/hizmetler açısından tanımlayıcılık gerekçesiyle ret kararı verilmiştir.

Bununla birlikte, alan adının ikincil düzey alan adını (Second top level domain – sTLD) oluşturan ibare ile jenerik üst düzey alan adı (Generic top level domain – gTLD) uzantısı bütünsel bir algılamaya konu olabilecek nitelikte ise değerlendirme bu bütünsellik dikkate alınarak yapılır. Örneğin; aşağıdaki işaret benzerliği değerlendirmesi, ikincil düzey alan adı kısmının, önündeki işaretle kavramsal bir bütün oluşturması gerekçesiyle sadece “anneyiz” kelime unsuru üzerinden yapılmayacak, işaret benzerliği değerlendirmesinde jenerik üst düzey alan adı kısmı olan “biz” ibaresi de değerlendirmede bütünsellik içerisinde dikkate alınacaktır.

Öte yandan, aşağıda belirtilen şekildeki başvuruyu “döner” ifadesinin bir yemek adı olması nedeniyle 43’üncü sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için tanımlayıcı nitelikte bulunularak reddedilmiştir. Marka örneğinde yer alan “.com” ibaresinin internet alan adı belirten bir eklenti olması dışında başvuruya konu işarete ilave ayırt edici nitelik katan veya tanımlayıcılıktan kurtaran nitelikte bir unsur olmadığından başvuruyu belirtilen hizmetler için reddedilmiştir.

Benzer şekilde, AB Genel Mahkemesi, “T-338/11 sayılı “PHOTOS.COM” kararında, tüketicilerin söz konusu ibareyi görür görmez marka başvurusu kapsamındaki malların ve hizmetlerin fotoğraf ile ilgili olduğunu anlayabileceğini ve malların veya hizmetlerin ticari kökenini tanınmasına olanak sağlamadığına karar vermiştir.

Tanımlayıcı nitelikteki örnekler:

SMK m.5/2 gereğince; Bir marka, başvuru tarihinde önce kullanılmış ve başvuruya konu mal ve hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili m.5/1-(b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemeyecektir. Yargıtay’ın “sahibinden.net” için vermiş olduğu kararı örnek olarak gösterebiliriz.

Alan adı sahibi dışındakiler tarafından alan adının marka olarak tescili için başvurulması halinde, alan adı sahibinin SMK m.6/3 gereğince marka başvurusuna itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İtirazın kapsamı, aynı mal veya hizmetler ile sınırlı olacaktır.

Alan adı sahiplerinin bu açında sorun yaşamamaları için, alan adları için marka başvurusu yapmaları gerekmektedir. Alan adının, başlı başına marka kriterlerini taşımaması halinde TPMK kılavuzunda belirtildiği üzere alan adına ayırt edicilik vasfı kazandırılarak marka başvurusu yapılması gerekecektir. Böylelikle, alan adının SMK kapsamında marka korumasından da faydalandırılması sağlanacaktır.

2.2.2.3. Markanın Alan Adı Olarak Alınması

Tüketiciler, internet arama motorlarına marka ibarelerini yazarak markanın alan adına ulaşmaya çalışmaktadır. Tüketiciler, her markanın mutlaka bir alan adına sahip olduğunu düşünmektedirler. Bu durumun farkında olan marka sahipleri tarafından, markalarını oluşturan esas ibare için alan adı başvurusu yapılmaktadır.

Belgesiz alan adı başvurusunda “ilk başvuran alır” prensibi geçerli olduğundan dolayı marka sahibinin markası için başkaları tarafından marka ibaresi içi alan adı başvurusu yapılmış ve alınmış olabilir. Böyle bir durum ile karşılaşmamak için, marka sahipleri tarafından mümkünse marka başvurusu yaptığı aşamada alan adı başvurusunu da yapması gerekmektedir. Hatta marka başvurusu yapmadan önce, işaretin marka olabilirliğinin araştırılması ve bu işaret için alan adının alınıp alınmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Böylelikle, hem tescil edilme ihtimali olan işaret için marka başvurusu yapılmış olunacak hem de bu marka için alan adı alınmış olunacaktır.

Örneğin, PTT kurumu tarafından bankacılık hizmetleri verilmekte olup bu hizmeti https://www.ptt.gov.tr/ alan adı üzerinden vermektedir. Haksız menfaat elde etmek isteyen kişiler tarafından www.pttbank.com alan adını kendi adına tahsis etmiş ve diğer bankaların web sayfalarına yönlendirerek kullanmışlardır. Yargıtay tarafından verilen emsal karar gereğince, Davalı tarafından alan adının kullanılmasına yönelik meşru bir hakkının olmaması, alan adının ticari etki yaratacak şekilde kullanılması ve iltibas tehlikesi olması nedenleri ile marka hakkına tecavüzün varlığını kabul etmiştir.

Belgeli alan adı başvurularında marka hakkında dayanılması halinde henüz tescil süreci devam ediyorsa, başvurulan alan adı geçici olarak başvurana tahsis edilmektedir. Marka tescilin ret edilmesi veya tescil edilen markanın Alan Adları Yönetimi’ne bildirilmemesi halinde alan adı kaydı sona erdirilmektedir.

2.2.2.4. Marka Yönünden Hukuki Koruma

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7/3-d maddesi gereğince; İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması ve bu kullanımın m.7/2’ye aykırı olması halinde marka tecavüzünü oluşturacaktır.

Markanın alan adı olarak kullanılması, markanın internette kullanılma hallerinden en yaygın olanıdır. Kanun maddesinde açıkça belirtildiği üzere markanın m.7/2’ye aykırı bir biçimde alan adı olarak kullanılması yasaklanmaktadır. Tanınmış markaların üçüncü kişiler tarafından alan adı olarak kullanılması durumunda kullanılan mal ve hizmet sınıflarına bakılmaksızın kanun ve emsal kararlar gereğince yasaklanmaktadır.

Markanın alan adında kullanılması suretiyle marka hakkının ihlal edilmesinin yanı sıra, markanın alan adında değil de alan adına bağlı web sayfasının içeriğinde kullanılması suretiyle de marka ihlalleri söz konusu olmaktadır. Bu durum özellikle taklit mal satışı yapılan internet sitelerinde söz konusu olmaktadır. Bir uygulayıcı olarak marka tecavüzünde en çok karşılaştığımız durum da bundan oluşmaktadır. Marka sahiplerinin tescilli markalarına ilişkin olarak internet sitelerinin içeriğinde taklit/sahte mal ve hizmet satışı yapılmaktadır. Böyle durumlarda başta Türkiye Noterler Birliğinin Elektronik Ortamda Verilerin Tespiti Hizmeti (E-Tespit) üzerinden internet sitesinin kayıt altına alınmasında büyük fayda olmaktadır. Böylelikle, yapılacak hukuksal başvurular için somut delil elde edilmektedir.

Tescilli markanın, tescilli haliyle ve tescil kapsamındaki mal ve hizmet sınıfları yönünden alan adına bağlı web sayfasının içeriğinde kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde, tescilli olmayan mal ve hizmet sınıfları yönünden üçüncü kişilerin markasına tecavüz etme durumu ortaya çıkabilecektir . Marka tecavüzüne ilişkin genel kural ve tecavüz halleri, alan adına bağlı internet sitesinin içeriğinde yapılan kullanımlar için de geçerlidir.

2.2.3. Ticaret Unvanı Açısından Haklar

Ticaret unvanları ve işletme adları ise 6102 sayılı TTK’nun 40. maddesi gereğince her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmek zorundadır. Her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.

Ticaret unvanına dayanılarak alan adı alınabilmektedir. Ancak alan adının belirttiği internet sayfasının içeriğinin mutlaka tescilli markaya veya hak sahibi olunan diğer fikri ve sınai haklara dayanılarak yapılması ve ticareti yapılacak mal ve hizmetlerin de hakkın kapsamındaki ticari alanlar ile (markada sınıflar) sınırlı olmak üzere kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde, ticaret unvanının veya işletme adının markasal kullanımı söz konusu olacağından dolayı tecavüz durumları ile haksız rekabet halleri ortaya çıkabilecektir.

Bu kapsamda uygulamada en çok karşılaştığımız durum, tescilli bulunduğu mal ve hizmet alanında bilinen markaya tecavüz etmek amacı ile marka ibaresi, ticaret unvanında kullanılmakta ve bu ticaret unvanı, internet sayfası başta olmak üzere bütün ticari faaliyetlerinde markasal olarak kullanılmaktadır. Örneğin; Dünyanın en değerli markalarından olan APPLE markasına tecavüz etmek amacı ile alınan APPLE TURİZM BİLİŞİM … Ltd. Şti. unvanı ve bu şirket unvanının markasal olarak kullanıldığı teknoloji ürünlerinin satıldığı internet sitesi; yazma sektöründen bilinen CENK YAZMA markasına tecavüz etmek ve www.cenkyazma.com www.cenkyazma.com.tr alan adlarına benzerlik oluşturmak amacı ile alınan CENK YENİ YAZMA … LTD. ŞTİ. ile bu ticaret unvanına dayanılarak alınan www.cenkyeniyazma.com alan adı bu kapsamda karşılaşmış olduğumuz örneklerdir.

Bir ticari işletmenin veya ticaret unvanına ilişkin şirketin kısmen veya tamamen devir alınması halinde bu ticari işletmeye veya ticari unvana bağlı alan adının da mutlaka devir alınması veya taraflar arasında kullanılmasına ilişkin sözleşme yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde, örneğin; ticaret unvanı barındıran alan adından dolayı ticari itibarı zarar görebilecek ve tüketicilerin yanılmasına sebebiyet verilebilecektir.

2.2.4. Haksız Rekabet Açısından Haklar

İnternet alan adı üzerinden yapılan eylemler neticesinde yukarıda belirtildiği üzere fikri ve sınai mülkiyet hakları açısından koruma sağlanamayan durumlar meydana gelebilmektedir. Bu durumda başvurulabilecek yollardan bir tanesi ise haksız rekabet hükümlerine başvurmak olacaktır. Haksız rekabet kuralları, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamak ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacı ile sevk edilen kurallardır . Şunu özellikle belirtmek gerekir ki, fikri ve sınai haklar yönünden koruma sağlanabilmesi durumunda öncelikle bu alanlardaki koruma yöntemlerine başvurmak gerekmektedir. Ancak, her hukuksal işlemde fikri ve sınai haklar dışında mutlaka ilgili haksız rekabet hükümlerine de dayanmak gerekmektedir. Böylelikle somut olaya fikri ve sınai haklara ilişkin hükümler uygulanamadığı durumlarda haksız rekabet hükümlerine uygulanabilecektir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 55. maddesinde belirtildiği üzere; dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, haksız rekabet sayılır.

Bu maddedeki esas unsur, “karıştırılmaya yol açan eylemler”dir. Konumuz gereğince tüketiciler tarafından bilinen ve kullanılan alan adının karıştırılmaya yol açacak derecede benzerini almak; alan adı içeriğinin tasarım, resim, mal ve hizmet grupları olarak aynısını yapmak, TTK m.55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet sayılabilecektir.

Cins ve meslek isimlerinin alan adı olarak kaydedilmesi neticesinde haksız rekabet şartları oluşacaktır. Tüketiciler tarafından internet arama motorlarında cins ve meslek ismi ile arama yapıldığında, bu alan adları en üstte çıkacaktır.

Bugün artık terk edilmeye başlanmış olsa da bazı AB ülkelerinde cins adları, alan adı olarak tescil edilmemektedir. Zira cins ve meslek adlarının alan adı olarak alınması, bu tür alan adlarını kullanan kimselerin haksız bir avantaj elde etmeleri veya rakip işletmeler karşısında haksız üstünlük sağlamalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla, alan adı olarak cins adı seçen bir kimsenin haksız avantajlar sağlaması beraberinde birtakım hukuki problemleri de getirmektedir. Bu nedenle, cins adlarının alan adı olarak kaydedilmesi konusunda bazı kısıtlamalara gidilmesi olağan karşılanmalıdır.

3. Kanunun Önemi, İleride Meydana Gelebilecek Gelişmeler ve Sorunlar

Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bu bağlamda, bir hak sahibinin, sahip olduğu hakka yönelik saldırıları durdurma ve önleme yetkisine rağmen, ya pasif kalarak bu yetkisini uzun süre kullanmaması ya da bu yetkisini kullanmayacağına ilişkin aktif bir davranış gösterdikten ve karşı tarafta da hakkın kullanılmasına karşı çıkılmayacağına ilişkin güven ve haklı beklenti oluşturulduktan sonra, kendisine duyulan güveni ihlal edecek ve karşı tarafı zor durumda bırakacak şekilde sahip olduğu haktan kaynaklanan yetkisini ileri sürmesi dürüstlük kuralına aykırı ve çelişkili davranış teşkil eder . Başta Türk Medeni Kanunu 2. maddesi, Sınai Mülkiyet Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ilgili maddeleri gereğince hakkın kötüye kullanılmasına ve/veya sessiz kalma yolu ile rıza göstermeye yer vermemek için alan adına tecavüzün ve/veya haksız rekabetin tespit edilmesi durumunda derhal hukuksal yollara başvurulması gerekmektedir.

Türkiye’de ve dünyada, haksız menfaat elde etmek amacı ile çok sayıda marka başvurusu ve alan adı başvurusu yapılmaktadır. Bu kişiler tarafından alan adı ve/veya markanın tescili alındıktan sonra gerçek hak sahiplerine karşı haksız menfaat elde etmek amacı ile hukuksal işlemler yapılmakta ve marka/alan adı devri için fahiş miktarlar talep edilmektedir. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için, marka ve/veya alan adı başvurusu yapılmadan önce uzman kişiler yardımı ile ön araştırılma yapılması ve araştırma neticesinde marka ve/veya alan adı başvurusu yapılması gerekmektedir. Bu şekilde hareket edilmesi halinde marka tescilinin ve alan adı başvurusunun kabul edilmesi ihtimali artacaktır.

Alan adı yönünden hukuksal koruma elde edilebilmesi için alan adının alındıktan sonra aktif bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Aktif bir şekilde kullanılmayan alan adına yönelik olarak hukuksal koruma talep edilmesi veya aleyhe başlatılacak hukuksal işlemlere karşı savunma yapılması zorlaşacaktır.

ICANN tarafından başlatılan yeni uygulama gereğince istenilen ibare için birinci seviye alan adı başvurusunda bulunulabilmektedir. Örneğin; “www.X.com.tr” yerinde “.www.X.istanbul” alan adı alınabilecek olup “.istanbul” ibaresi ile alan adları verilebilecektir. Bu programa başvurmanın ve kabul edilmenin mali ve teknik açıdan sıkı şartları bulunmaktadır. Bu program henüz yeni olduğundan dolayı faydalarını, risklerini, sorumluluklarını ve meydana getireceği hukuksal sorunlarını tam olarak ortaya koymak güçtür. ICANN tarafından bazı fayda ve riskler ortaya konulmuş ancak bunların başvuru sahipleri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sonuç

İnternet alan adları, özel gerçek ve tüzel kişiler, kamu kurumları ve diğer bütün kişilerin internetteki kimlikleri ve adresleridir. Türkiye’deki kişiler ve özellikler tacirler, alan adlarının ve internet sayfalarına zamanında gerekli önemi vermemelerinden dolayı hem kendilerine uygun alan adlarını kaybetmişlerdir hem de internet pazarından gerekli geliri elde edememişlerdir.

Fikri ve sınai hakların kullanımı ve bu kapsamda internet alan adlarının kullanımı konusunda alanında uzman kişiler ile çalışılarak ve ön araştırmalar yapılarak ilerlemenin önemi büyüktür. İnternet alan adlarına yönelik fikri ve sınai haklar elde edilmeye çalışılırken başka kişilerin haklarına tecavüz edilmesi durumunda yapılan bütün yatırımlar zayi olacağı gibi maddi ve manevi tazminat ödenmek durumunda da kalınabilecektir.

Kaynakça

  1. BAL, Nurullah: İnternet Alan Adları ve İnternet Alan Adı Uyuşmazlıklarının Tahkim Yoluyla Çözümlenmesi, Gazi Ün. Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y.2013, Sa.1-2,
  2. ÇOLAK, Uğur: Türk Marka Hukuku, Onikilevha, Eylül 2018
  3. ERDİL, Engin: Haksız Rekabet Hukuku, Seçkin, Ankara 2020
  4. KARAHAN, Sami/ SULUK, Cahit/ SARAÇ, Tahir/ NAL: Temel:Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, Seçkin, Ankara 2013
  5. KILIÇOĞLU, Ahmet: Sınai Haklar ile Karşılaştırmalı Fikri Haklar, Turhan, Ankara 2019
  6. YASAMAN, Zeynep: Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, Onikilevha, Aralık 2020

İnternet Sayfaları

  • https://www.btk.gov.tr/
  • https://www.icann.org/
  • https://metunic.com.tr/
  • https://www.nic.tr/
  • https://www.sinerjimevzuat.com.tr/
  • https://www.turkpatent.gov.tr/

Kısaltmalar

CENTR: Avrupa Ulusal Üst Düzey Alan Adı Kayıt Kurumları Konseyi
FSEK: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
IANA: İnternet Tahsisli Sayılar Otoritesi (Internet Assigned Numbers Authority)
ICANN: İnternet Tahsisli Adlar ve Sayılar Kurumu (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers)
İAAY: İnternet Alan Adları Yönetmeliği
HTML: Hyper Text Markup Language (Hiper Metin İşaretleme Dili)
SMK: 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu
TBK: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
TMK: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
TPMK: Türk Patent ve Marka Kurumu
TRABİS: “.tr” ağ bilgi sistemi
UÇHS: Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcı

Platformunuzu seçin ve paylaşın.