Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Kapsamında Sigorta Ettirene Rücu
ÖZET
Trafik kazaları nedeniyle, sigortalı ve sigorta ettiren dışındaki üçüncü kişilerin zarara uğramaları söz konusudur. Bu üçüncü kişilerin uğramış oldukları zararları kolayca tazmin edebilmeleri ve bir sistem dahilinde bu durumun işleyebilmesi için her motorlu araç için sorumluluk sigortası yaptırma mecburiyeti getirilmiştir.
Bu zorunlu sigorta kapsamında üçüncü kişilerin zararlarını tazmin eden sigortacı tarafından, kanun, yönetmelik ve genel şartlar da belirtilen hallerle sınırlı olmak üzere sigorta ettiren kişiye rücu hakları bulunmaktadır.
Çalışmamızda, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında, yasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getiren sigortacının, kanun, yönetmelik ve genel şartlar gereğince sigorta ettirene rücu hakları ve şartları incelenmiştir.
GİRİŞ
Trafik kazaları neticesinde meydana gelen zararları tazmin etmek amacı ile “Zorunluluk Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırma mecburiyeti getirilmiştir. Her motorlu işleten1 tarafından bu sigorta yaptırılmak zorundadır. Bu sigorta kapsamında, zorunlu sigortalılık ilişkisi bulunmaktadır. Bu zorunlu ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için kaza, karayolu ve rücu hakkında bahsetmek gerekmektedir.
Kaza, dikkatsizlik ve özensizlikle yapılan bir eylem nedeni ile zarar verme iradesi olmadan bir zarara neden olmaktır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi gereğince trafik kazası; “Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır.”.
Karayolu; trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır. Karayolları Trafik Kanunu, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa;
- Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile,
- Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da,
Bu Kanun hükümleri uygulanır.
Rücu hakkı, ödeme ile ortadan kalkan, alacaktan bağımsız ayrı bir haktır2. Rücu hakkına sahip olan kimse, halefiyette olduğu gibi, alacaklıya ait olan yetkilerden, ikincil haklardan ve ayrıcalıklardan yararlanamaz3.
1. KARAYOLLARI ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASININ TANIMI VE ŞARTLARI
Zarar sigortaları, mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları olmak üzere ikiye ayrılır. Sorumluluk sigortalarının bir türü olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası da motorlu araç işletenin, karayolunda üçüncü kişilere verdiği bedensel ve maddi zararları belli limitler ile karşılayan sorumluluk sigortası türüne denir4. Bu sigorta türünde sigortacı, işletenin mali ve hukuki sorumluluğunu üstlenmektedir.
Motorlu araçlar sorumluluk sigortasının amacı, işletenin malvarlığını, onun üçüncü kişilere verdiği zarardan kanunen sorumlu olması dolayısıyla doğan mali yüklere karşı bir bütünsel olarak korumaktır5. Üçüncü kişinin zararı, Karayolları Trafik Kanunu’nda belirlenen limite kadar olan kısmı sigortacı tarafından karşılanmakta olup, zarar bu limitin üzerindeyse sigorta ettirenin şahsi sorumluluğu devam etmektedir6.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası, zorunlu olmasına rağmen kendiliğinde kurulan sözleşme olmayıp, sigortacı ile sigorta ettiren karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulmaktadır7.
2. SİGORTA GENEL ŞARTLARI
2.1. Sigortacının Rücu Hakkı
Sigortacının rücu hakkı, sigortacının zarar gören kişilere ödeme yaptıktan sonra, kanunda sayılan rücu koşullarının birinin meydana gelmesi neticesinde, yaptığı ödemeyi sigortalısından talep etme hakkını ifade eder8.
Kanun maddesi ve Genel Şartların B.4 maddesinin açık hükmü gereğince, sigortacı, sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan sürücüye ve işletene rücu edemez9. Emsal bir kararda, araç malikinin, sürücüsünün ve sigortalısının aynı olan kişinin sigorta ettiren olmaması nedeni ile sigortacının bu kişiye rücu edemeyeceği karar altına alınmıştır10.
Sigorta ettirenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, Karayolları Trafik Kanunu’na, Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne ve sigorta sözleşmesine aykırı davranışları ve kusurlu eylemleri nedeniyle, sigortacının kendi sigortalısına rücu edebileceği durumlar, Sigorta Genel Şartları B.4 maddesinde açıklanmıştır. Sigortacı, kendi sigortalısına aşağıda detayları belirtilen sebepler ile rücu edebilir.
2.2. Kasıt ve Ağır Kusur Hali
İlk rücu sebebi olarak; tazminat ödenmesine sebep olan olayın, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasıtlı bir hareketi veya ağır bir kusuru sonucunda meydana gelmiş olması durumudur. Bu durumda sigortacı, sigortalısına rücu edebilecektir.
Motorlu araçların neden olduğu kazalardan doğan sorumluluklarda “kusur” kavramının önemli rolü bulunmaktadır. Kusur, objektif ve sübjektif olmak üzere iki yönlüdür. Kusurun sübjektif yönü; kusur ehliyetidir. Objektif yönü ise; hukuk düzeninin, somut olay için normatif nitelikte emredici bir davranış kuralları getirmesi halinde, bu kuralların kusurun belirlenmesinde, ölçü alınmasıdır. Belirli davranış kuralları getirilmemiş olması durumunda da özenin gösterilip gösterilmediğinin objektif ölçüye göre; yani kusurun objektifleştirilmesi ile belirlenmesidir11.
Karayolları Trafik Kanunu, ilgili yönetmelik ve diğer bazı mevzuatla gereğince karayolundan yararlanan motorlu araç sürücüleri, yayalar ve hayvan güdücülerin hal ve hareketleri belli kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar kusurun belirlenmesinde önemli bir unsur olup, bunlara aykırı davranış, sorumluluk hukuku açısından kusurlu davranış olarak kabul edilir. Trafik kuralları nitelik açısından iki grupta toplanır. Bunlardan ilkinde, karayolundan yararlanacakların davranış biçimi teknik ve objektif olarak tüm kapsamıyla belirlenip tanımlanmış ve objektif hukuk normu haline getirilmiştir. İkincisi ise karayolundan yararlananlara belli durum ve koşullarda özen yükleyen kurallardır. Ayrıca her kusur sorumluluk için mutlak bir değer ifade etmez. Zararın uygun sebebi olan ve zarar tehlikesi ihtimalini artıran kusurlar önemlidir12.
İşte bu noktada “ağır kusur” kavramı somut olayda bu kusurun varlığından söz edilip edilemeyeceği irdelenmelidir. Ağır kusur, yargısal kararlarda “aynı durum ve koşullar altında her mantıklı insanın göstereceği en ilkel (basit) dikkat ve özenin gösterilmemesi” şeklinde tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla ağır kusurda; hal ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara “tam bir aldırmazlık” söz konusudur. Ağır kusur, bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır13.
Çelik’e göre; bu genel şartın sonuna “ağır kusur ile ihlal” ibaresinin eklenmesi gereksiz olmuştur. Çünkü “ağır kusur” zaten (a) bendinde var olup, bunun tekrarlanması gereksiz olmuştur. Kazanın nedeni, sürücünün ehliyetsiz olması ya da sürücü belgesinin yetersizliği değilse, sigortacının rücu hakkının olmaması gerekir. Örneğin, çift yanlı bir trafik kazasında karşı araç sürücüsü tam kusurlu olup, ehliyetsiz sürücünün kusuru yoksa, sigortacı zaten tazminat ödemeyecek ve rücu hakkı da söz konusu olmayacaktır14.
Yargıtay kararları gereğince ağır kusur, kasıt iradesi olmamak ile birlikte kasta yakın bir kusurun varlığı halidir15. Yargıtay kararlarına göre, sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, kastı veya kasta yakın bir kusuru söz konusu değilse, sigortacının rücu hakkı doğmayacaktır16.
Çelik’e göre; trafik kazalarında “kasıt” olmaz; çünkü kaza ve kasıt birbirine zıt kavramlardır; kaza istemeyerek, kasıt isteyerek yapılandır17. Motorlu araç ile üçüncü bir kişiye bedeni veya maddi bir zarar verilir ise bu eylem trafik kazası sayılmaz18. Bu bir trafik kazası sayılmadığı için de sigortacının örneğin öldürülenin yakınlarına veya yaralanan kişiye tazminat ödememelidir19.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. Maddesi gereğince, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. Bu nedenle, meydana gelen bir kazada, kasıt veya ağır kusur hali ile kazanın meydana geldiğini ispat külfeti sigortacıda olmaktadır.
2.3. Geçerli Ehliyetin Olmaması Hali
Karayolları Trafik Kanunu’nun 36 ile 45. maddeleri arasında düzenlenen “Beşinci Kısım: Sürücü Belgeleri ve Sürücüler” kısmında, sürücü belgelerinin olma zorunluluğu ile hangi araçlarda ne tür sürücü belgelerinin alınacağına ilişkin hükümler bulunmaktadır.
İkinci rücu sebebi olarak; motorlu araç sürücüsünün ehliyetinin olmaması, ehliyetinin geçerliliğini yitirmiş olması, geçici/sürekli olarak ehliyetine el konulmuş olması veya kullanılan araca uygun ehliyetinin bulunmaması durumlarında kazanın meydana gelmesi ve meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Sürücünün kaza anında geçerli bir ehliyetnameye sahip olması gerekmektedir. Sürücünün, sürücü kursunu başarıyla tamamlamış olması, kazadan kısa bir süre sonra ehliyetname almış olması, ehliyetnamesine el konulmuş olması veya kaza anında sürücü sertifikasının olması kaza anında ehliyetinin mevcut olduğu anlamına gelmeyecektir20.
Sigortacı, ehliyetsiz araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Zira araç sahibinin sorumluluğu diğer bir deyişle karşı araç malikine tazminat ödeme yükümlülüğü aracı kullanan sürücü ehliyetsiz olsa dahi kusur esasına dayalıdır. Sigortalı aracın, gereken ehliyetnameye haiz olmayan kişi tarafından kullanılması ve bu kişinin (sürücünün) kusurlu olması rücu etmek için yeterli olup, rizikonun gerçekleşmesinde, ehliyetsiz araç kullanmanın asli unsur olması ya da münhasıran ehliyetsizlik sebebiyle kazanın meydana gelmesi gerekmemektedir21. Ehliyetsiz araç kullanımı sebebiyle sigortacı tarafından açılan rücu davasında, mahkemece kazanın münhasıran ehliyetsizlik nedeniyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırması yapılamaz22.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 88. maddesinde, dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir:
- Türk vatandaşlarının dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanmaları;
- Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla 2 yıl süreyle araç kullanılabilir.
- Altı aydan fazla ülkemizde bulunanların, araç kullanırken sürücü belgelerinin dış temsilcilikler veya noter tarafından onaylanmış Türkçe tercümelerini sürücü belgesi ile birlikte yanlarında bulundurmaları zorunludur.
- İki yılın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur.
- Yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanmaları;
- Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla altı ay süreyle araç kullanılabilir.
- Altı ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur.
2.4. Alkol veya Uyuşturucu Madde Kullanılması Hali
Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. Maddesi gereğince; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmıştır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri, “Güvenli Sürüş Yeteneğini Kaybetmiş” olup olmadığına bakılmaksızın yasaklanmıştır23. Özellikle uyuşturucu madde alarak araç kullanılması hiçbir şarta tabi tutulmadan ve kaza ile uyuşturucu madde kullanımı arasında illiyet bağı bulunulmasına gerek olmadan teminat dışı bırakılmıştır24.
Öztürk’e göre; kanun ve yönetmelikte yapılan değişiklik sonrasında, hususi araç sürücülerinin 0,50 promilin, diğer araç sürücülerinin ise 0,20promilin üstünde kanlarında alkol olduğunun tespiti halinde kazanın salt alkolün etkisinde olup olmadığına bakılmaksızın teminat dışı olduğu belirtilerek sigortacıya rücu hakkı tanınmalı ve Yüksek Mahkemenin eski içtihatlarından dönmesi gerekmektedir25.
Üçüncü rücu sebebi olarak; aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında kazanın meydana gelmesi ve meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Önceki Genel Şartların ilgili maddesinde “aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş bulunmaları” şartı bulunmakta iken yeni Genel Şartlarda bu şart kaldırılmıştır.
2.5. Taşıma Ruhsatı Olmayan Araçlarla Taşıma Yapılması Hali
Dördüncü rücu sebebi olarak; tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmesi ve meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Bu genel şartta, üç farklı rücu sebebi belirtilmiştir. Bunlar; taşıma ruhsatı olmayan araçlar ile yolcu taşınması, istiap haddinden fazla yolcu ve yük taşınması ile tehlikeli madde taşıma ruhsatı olmadan bu maddelerin taşınması halleridir.
2.5.1. Yolcu Taşıma Ruhsatı Olmayan Araçlarda Yolcu Taşınması
Karayolları Trafik Kanunu gereğince araçların yapım ve kullanma bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyması ve diğer teknik şartları bulundurması zorunludur. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 5.maddesi ve buna bağlı Yönetmeliğin 6. Maddesi gereğince; karayoluyla yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan araçların kanun ve yönetmelikte belirtilen teknik şartlara sahip olmaları, araç sürücülerinin özel ehliyetnameye sahip olmaları ve taşımacılık faaliyetini yapan gerçek ve tüzel kişilerin yetki belgesi almaları gerekmektedir.
Genel Şartta belirtilmiş olduğu üzere; yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınmasından dolayı bir kaza meydana gelmiş olması ve bu meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
2.5.2. İstiap Haddinden Fazla Yolcu ve Yük Taşınması
Karayolları Trafik Kanunu’nun 65. maddesinde, yolcu ve yük taşımaya ilişkin olarak belli şartlar ve ölçüler getirilmiş olup bu kurallara uyulmadan yolcu ve yük taşınması yasaklanmıştır.
Genel Şartta belirtilmiş olduğu üzere; yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap26 haddinden fazla yolcu veya yük taşınmasından dolayı bir kaza meydana gelmiş olması ve bu meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Yargıtay kararlarına göre, sırf istiap haddinin aşılmış olması, sigortacıya rücu hakkı vermemektedir. Ayrıca, kazanın meydana gelmesi ile istiap haddinin aşılması arasında uygun illiyet bağının kurulması gerekmektedir27. Buna göre, meydana gelen kazada sigortalı araçtaki yolcu ve yük sayısının ruhsatnamedeki miktardan fazla olması halinde bu durum tek başına zararın rücuen tazminine gerekçe olmamaktadır, kazanın tek ve münhasır sebebinin yolcu ve yük fazlalığının olması gerekmektedir28. Yargıtay kararlarına göre, istiap haddinin aşılması kazayı kolaylaştırıcı bir neden olsa dahi diğer etkenlerin varlığı halinde tek başına kazaya neden sayılmıyor ise zarar teminat dışı kalmamaktadır29.
İstiap haddi sadece araç ve ruhsatlarda belirtilen yolcu veya yük sınırlarının aşılması durumunda söz konusu olacak, gabarinin30 aşılması durumunda istiap haddi aşılmış sayılmayacaktır31.
2.5.3. Tehlikeli Madde Taşıma Ruhsatı Olmadan Bu Maddelerin Taşınması
Karayolları Trafik Kanunu’nun 65. maddesinde, tehlikeli ve zararlı maddelerin gerekli izin ve tedbirler alınmadan taşınması yasaklanmıştır.
Genel Şartta belirtilmiş olduğu üzere; patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmesi ve meydana gelen kaza neticesinde üçüncü kişiye tazminat ödemek zorunda olan sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
2.6. Sigortalının Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi
Beşinci rücu sebebi olarak; sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde Genel Şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa, sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Genel Şartların B.1 maddesi gereğince; sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür:
- Bu sözleşmeye göre, sorumluluğunu gerektirecek bir olayı, haberdar olduğu andan itibaren on gün içinde sigortacıya ihbar etmek, kendisine yöneltilen istemi ise, derhâl sigortacıya bildirmek,
- Sigortalı değilmişçesine zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının poliçeden doğan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimatlara uymak,
- Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak, ayrıca, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almak ile sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hal ve şartlar altında gerçekleştiğini ve sonuçlarını tespite, tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının kullanılmasına yararlı, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermek,
- Zarardan dolayı dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hallerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmek ve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri derhal sigortacıya vermek,
- Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmeleri varsa sigortacılardan her birine rizikonun gerçekleştiğini bildirmek,
- Maddi hasarlı trafik kazalarında motorlu aracı tutanak düzenlemek üzere güvenli bir yere çekmek.
Belirtilen yükümlülüklerin ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, zarar görenlere bu sebeple yapılan ödeme ihlaldeki kusuru nispetinde sigortalıdan rücuen tahsil edilir.
Meydana gelen bir kazada zararın önlenmesi veya azaltılması amacıyla, sigorta ettirenin yapacağı makul ve zorunlu masraflar sigortacı tarafından karşılanması gerekmekte olup bu önlemlerin yararsız kalmış olmasının önemi bulunmamaktadır32.
Öztürk’e göre; belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılmış olması tek başına rücu sebebi olarak yorumlanmamalı, bu aykırılık nedeni ile zarar ve ziyanda artışın meydana gelmesi ve sigortacı tarafından da ispat yükümlülüğü kapsamında artışı ispat etmesi gerekmektedir. Aksi halde rücu hakkı kullanılamayacaktır33.
2.7. Aracın Çalınmasında veya Gasp Edilmesinde Kusurunun Bulunması Hali
Altıncı rücu sebebi olarak; tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 107. Maddesi gereğince; “İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz.”. Bu hüküm gereğince, çalınma veya gasp durumunda işletenin kendisi veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin çalınma veya gasp olayına ilişkin olarak kusurlarının bulunmadığını kanıtlamak ile yükümlüdürler. Aksi takdirde, sigortacının rücu hakkı doğacaktır. Örneğin, belli bir hat üzerinde düzenli yolcu taşımacılığı yapan tanınmış bir firmanın sürücüsü ve yardımcıları, yol boyunca durarak kimliği belirsiz kişileri yolcu olarak otobüse alırlarsa ve bu kişiler gasp ve soygun yaparlarsa, taşımacı, yardımcı kişilerden sorumluluğu nedeniyle sonucuna katlanmak ve sigortacının açtığı rücu davasında tazminat ödemek durumunda kalır34.
Bir kimsenin aracının kendi ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru olmaksızın çalınması halinde, eğer söz konusu araç, üçüncü kişiler üzerinde zarar meydana getirmişse zarar sorumlusu sadece aracı çalan ve gasp eden olacak hem işleten hem de sigorta şirketi oluşan zarardan sorumlu olmayacaktır35.
2.8. Olay Yerini Terk Hali
Yedinci rücu sebebi olarak; bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, sigortacı, sigortalısına rücu hakkına sahip olacaktır.
Yargıtay’ın eski genel şartlar döneminde verdiği kararları gereğince, kaza yerini terk etmenin teminat dışı hallerden sayılabilmesi için, sürücünün alkollü veya ehliyetsiz olması nedeniyle kaza yerini terk etmiş olması ve bunun sigortacı tarafından ispat edilmesi koşulu aranmıştır36. Eski genel şartlar döneminde, kazanın gerçekleşmesi durumunda, sürücü, ehliyetsiz ya da alkollü olması nedeniyle olay yerini terk ederek, sigortacının rücu imkanını engellemekte; sigortacı, sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olduğunu ispatlayamadığı için rücu davası ret edilmekteydi37. Getirilen yeni düzenleme ile sürücü, kendisi veya olayda yaralanan kişilerin tedavisi amacı ile olay yerini terk edebilecek, bunun dışında emniyet güçleri olay yerine gelene kadar kazanın olduğu yerde kalacaktır38. Bu vesile ile kaza tespit tutanağının düzenlenmesi, alkol ölçümünün yapılması ve diğer tespitlerin yapılabilmesi mümkün olacaktır39.
2.9. Yetkisiz Yarış Düzenlenmesi Hali
Karayolları Trafik Kanunu’nun 105/4. Maddesinde; “Yetkili makamdan izin alınmaksızın düzenlenen bir yarışta vuku bulan zararlar, zarara sebep olan motorlu aracın sorumluluk sigortacısı tarafından karşılanır. Böyle bir durumda, sigortacı, yarış için özel bir sigortanın yapılmamış olduğunu bilen veya gerekli özenin gösterilmesi halinde bilebilecek olan işleten veya işletenlere rücu edebilir.”.
Çelik’e göre; “Yeni genel şartlarda bulunmayan bu sebep ile yetkili makamların izni alınmadan düzenlenen yarışlara katılan aracın üçüncü kişiler üzerinde herhangi bir zarara neden olması durumunda sigortacının rücu hakkının bulunduğu kabul edilmelidir.40”
Karayazgan’a göre de sigortacı tarafından bu madde kapsamında sigorta ettirene rücu edilebilebilecektir41.
2.10. Kazanın, Taşıt Kullanma Sürelerine Uyulmamasından Kaynaklanması Hali
Karayolları Trafik Kanunu’nun 49. maddesi gereğince; ticari amaçla yük ve yolcu taşıyan motorlu taşıt sürücülerinin, taşıt kullanma sürelerine aykırı olarak taşıt kullanması ve bunlara taşıt kullandırılması yasaklanmıştır. Sürücülerin araç kullanımına ilişkin sürelerin detayları Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 98. maddesinde düzenlenmiştir. Bu sürelerin tespiti amacı ile takograf cihazı kullanılmaktadır.
Çelik’e göre, yeni Genel Şartlarda bulunmayan bu hüküm gereğince sigortacının rücu hakkının bulunduğu kabul edilmelidir42.
3. RÜCU DAVASI USÛLÜ
Sigortacı tarafından sigorta ettiren aleyhine açacağı rücu davaları, karayolları zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri görevli olmaktadır43. Yetki konusunda ise genel yetki kuralları geçerli olmaktadır44.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/4 maddesi gereğince; motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Örneğin sigortacı tarafından, hak sahiplerinin zararını ödediğinde eğer kendi sigortalı araç sürücüsü alkollü olarak kazaya sebebiyet vermişse, sigortacının sözleşmenin tarafı olan sigorta ettirene rücu hakkı olacak ve ödemeden itibaren 2 yıl içinde sigorta ettirene rücu edebilecektir45.
Sigortacının hak sahiplerine ödeme yapmasından sonra sigorta ettirene açacağı rücu davasında temerrüt ve faiz başlangıç tarihi, sigortacının hak sahiplerine yaptığı ödeme tarihidir46.
SONUÇ
Trafik kazaları neticesinde sigorta ettireni ve üçüncü kişilerin maddi zararlarını korumayı amaçlayan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, her motorlu araç için yaptırılması zorunlu bir sigortadır.
Bu sigorta gereğince, üçüncü kişiler tarafından kaza neticesinde uğramış oldukları zararları kolayca tazmin edebilmeleri sağlanmakta ve sigorta ettirenin de malvarlığı belli bir miktarda korunmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda belirtilen istisnai hallerde sigortacının sigorta ettirene rücu hakları bulunmaktadır.
[1] İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. (Karayolları Trafik Kanunu m.3)
[2] ÇELİK, Ahmet. Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu. Ankara. Mart 2021. Seçkin. s.1075.
[3] (ÇELİK, 2021, s. 1075).
[4] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1035).
[5] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1036).
[6]ARSLAN, Aziz Serkan. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Doğan Rücu Davaları. TBB Dergisi. Sayı:88. Yıl:2010. s.197.
[7] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1043).
[8] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1147).
[9] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1148); GÖKCAN, Hasan Tahsin. Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve RücuDavaları. Ankara Haziran 2018. Seçkin. s.893; GÜNAY, Erhan. Trafik Kazalarından Kaynaklanan Davalar. Ankara Ocak 2018. Seçkin. s.280; Yargıtay 17. HD., 2010/6264 E., 2010/10851 K., 09.12.2010 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[10] Yargıtay 17. HD., 28.04.2011 T., 2010/10789 E., 2011/4025K., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[11] YHGK, 2003/11-756 E., 2003/743 K., 10.12.2003 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[12] YHGK, 2003/11-756 E., 2003/743 K., 10.12.2003 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[13] YHGK, 2003/11-756 E., 2003/743 K., 10.12.2003 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[14] (ÇELİK, 2021, s. 886).
[15] (ÇELİK, 2021, s. 885); Yargıtay 11. HD, 16.01.2016 T., 2005/184 E., 2006/121 K.; Yargıtay 11. HD, 30.10.2001 T., 2001/5330 E., 2001/8413 K.; Yargıtay 11. HD, 11.05.2000 T., 2000/2961 E., 2000/4140 K., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[16] Yargıtay 11. HD, 16.01.2016 T., 2005/184 E., 2006/121 K.; Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı sürücünün 2918 sayılı KTK’nun 57. madde hükmüne aykırı şekilde kavşaklarda geçiş önceliğine uymaksızın tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanması kusur teşkil etse bile dava konusu olayın oluş şekline göre ağır kusur teşkil etmez. Bu itibarla, davalı sürücünün 8/8 kusurlu olması sigorta şirketinin aynı zamanda sigortalısı olan davalıya rücu etme hakkını vermez. Aynı yönde kararlar için bakınız: Yargıtay 11. HD, 30.10.2001 T., 2001/5330 E., 2001/8413 K.; Yargıtay 11. HD, 11.05.2000 T., 2000/2961 E., 2000/4140 K.; Yargıtay 17. HD., 2010/5013 E., 2010/8274 K., 14.10.2010 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[17] (ÇELİK, 2021, s. 884).
[18] (ÇELİK, 2021, s. 884).
[19] (ÇELİK, 2021, s. 885).
[20] Ankara BAM 11. HD., 03.02.2020 T., 2019/1015 E., 2020/119 K.; Yargıtay 17. HD., 2014/19124 E., 201771784 K., 21.02.2017 T.; Yargıtay 17. HD., 2009/7275 E., 2010/150 K., 19.01.2010 T.; Yargıtay HGK. 2013/17-1757 E., 2015/1038 K., 13.03.2015 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[21] Yargıtay 17. HD., 2016/1621 E., 2016/5980 K., 16.05.2016 T.; Aynı yönde kararlar için bakınız. Yargıtay 17. HD., 2013/20184 E., 2014/574 K., 20.01.2014 T.; Yargıtay 17 HD., 2013/1632 E., 2013/5493 K., 15.04.2013 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[22] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1157)
[23] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1159).
[24] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1160); (GÖKCAN, 2018, s. 895).
[25] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1160).
[26] İstiap Haddi: Deniz, kara ve hava taşıtlarının yük ve yolcu miktarını belirleyen sınır.
[27] (ÇELİK, 2021, s. 890); Yargıtay 11. HD., 02.11.2014 T., 2004/1608 E., 2004/10733 K.; YHGK., 05.12.2001 T., 2001/11-1109 E., 2001/1108 K., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[28] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1161)
[29] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1161); Yargıtay 17. HD., 2014/5028 E., 2015/11771 K., 09.11.2015 T.; Yargıtay 17. HD., 2014/252 E., 2015/10027 K., 01.10.2015 T.; Yargıtay 17. HD., 2014/3502 E., 2015/12729 K., 25.11.2015 T. Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[30] Gabari: Motorlu veya motorsuz taşıtların köprü vb. altından rahatça geçebilmeleri için en yüksek boyutları belirten ölçüler.
[31] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1161); Yargıtay 17. HD., 2010/5013 E., 2010/8274 K., 14.10.2010 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[32] (ARSLAN, 2010, s. 198).
[33] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1162); Yargıtay 17. HD., 2015/3746 E., 2015/12005 K., 12.11.2015 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[34] (ÇELİK, 2021, s. 893).
[35] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1163).
[36] (ÇELİK, 2021, s. 894).
[37] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1164).
[38] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1165); (KARAYAZGAN, 2016, s. 292).
[39] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1165).
[40] (ÇELİK, 2021, s. 894), (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022).
[41] (KARAYAZGAN, 2016, s. 291).
[42] (ÇELİK, 2021, s. 894).
[43] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1175); (GÖKCAN, 2018, s. 897); Yargıtay 17. HD., 2017/67 E., 2018/127 K., 22.02.2018 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[44] Yargıtay 17. HD., 2016/2763 E., 2016/7124K., 13.06.2016 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
[45] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1182).
[46] (TOPALOĞU & ÖZTÜRK, 2022, s. 1189); Yargıtay 11. HD., 2008/10498 E., 2010/1096 K., 01.02.2010 T., Kaynak: https://sinerjimevzuat.com.tr/
KAYNAKÇA
- ARSLAN, Aziz Serkan. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Doğan Rücu Davaları. TBB Dergisi. Sayı:88. Yıl:2010. Sayfa:195-224.
- ÇELİK, Çelik Ahmet. Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu. Ankara Mart 2021. Seçkin.
- GÖKCAN, Hasan Tahsin. Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve RücuDavaları. Ankara Haziran 2018. Seçkin.
- GÜNAY, Erhan. Trafik Kazalarından Kaynaklanan Davalar. Ankara Ocak 2018. Seçkin.
- KARAYAZGAN, Ahmet. Ana Hatlarıyla Özetl Sigorta Hukuku. İstanbul 2016. Tara Kitap.
- TOPALOĞU, Mustafa / ÖZTÜRK, Seyyid Hasan. SİGORTA DAVALARI. Ankara Nisan 2022. Seçkin.
- https://dergipark.org.tr
- https://sinerjimevzuat.com.tr/
- https://sozluk.gov.tr/
- https://tez.yok.gov.tr