Özet

Bu çalışmamızda, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. Maddesinin 5. Fıkrasında belirtilen marka hakkının korunmasının istinaslarının internet ortamındaki kullanımları açısından inceleme yapılmıştır.

Markalar, malvarlığı değerleri olduklarından ve mülkiyet hakkına konu olabildiklerinden dolayı mülkiyete konu diğer mallar gibi korunmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Genel olarak markalar soyut varlıklar olduklarından ve üçüncü kişiler tarafından kullanımlarının kolay olduğundan dolayı daha üstün bir korunmaya ihtiyaç duymaktadır.

Markalar açısından bu korunma sağlanırken, kamu menfaati, ticari hayatın olağan akışı ve dürüst kullanım gibi bazı durumlar ve kullanımlar için ise istisnalar getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Marka, dürüst kullanma, korunma istisnası, internet

Abstract

Trademarks need protection like other proprietary goods, as they are property values and can be subject to property rights. In general, brands need higher protection because they are intangible assets and easy to use by third parties.
While this protection is provided for trademarks, exceptions have been made for some situations and uses such as public interest, the normal flow of commercial life and fair use.

In this study, an examination has been made in terms of the use of the exceptions to the protection of the trademark right specified in the 5th paragraph of the 7th article of the Industrial Property Law in terms of their use in the internet environment.

Keywords: Trademarks, fair use, security exception

1. Giriş

Markanın tescil olması koşuluyla başvuru sahibine sağlamış olduğu hakların büyük bir kısmı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7. Maddesinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise markanın sahibine sağlamış olduğu haklara istisna getirilmiştir.

Bu çalışmamızda, kanunun getirmiş olduğu bu istisnaların internet ortamlarında kullanımları açısından değerlendirmeler yapılacaktır.

2. Marka ve Marka Çeşitleri

Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretlerdir . Kanunda belirtilen bu tanım, markanın bütün teknik şartlarını barındıran kapsamlı bir tanımdır.

Çalışmamızda ayrı ayrı değerlendirmek amacı ile çalışmamız kapsamına girebilecek markanın çeşitlerini belirtmemizde fayda vardır. SMK m.4’de belirtilen tanımdan da anlaşıldığı üzere kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi ve diğer her türlü işaret marka olabilir.

  1. Kişi Adları: Kişiler tarafından ad ve soyadlarının marka olarak tescil edilmesi de yaygın olarak kullanılan bir marka çeşididir. Örneğin; “Abdullah Kiğılı” , “Yılmaz Erdoğan”
  2. Sözcükler: Markanın tarihi süreci içerisinde ilk olarak kullanılan marka çeşidi olup halen de en yaygın ve fazla olan kullanıma sahiptir.
  3. Harfler, Sayılar ve Bunların Kombinasyonları: Harfler, sayılar ve bunların kombinasyonları da marka olarak kullanılabilmektedir. Örneğin; “1907” , “CR7”
  4. Şekiller: Görsel olan her türlü resim ve biçimi ifade eder. Şekil markalarının bir sınırı bulunmamaktadır. Sözcük markalarına şekil unsuru eklenerek markanın ayırt ediciliği arttırıldığından dolayı günümüzde pek çok sözcük markası, şekil unsuru ile birlikte başvuru yapılmaktadır. Şekiller, iki boyutlu veya üç boyutlu olabilir. Örneğin; “Cem Yılmaz” , “Köfteci Yusuf”.
  5. Renk Markaları: Renkler ise, somutlaşmış bir şekle bürünmeleri, kombinasyon içermeleri ve ayırt ediciliğe sahip olması halinde marka olarak tescil edilmesi mümkün olacaktır. TPMK nezdinde yaptığımız kontrolde 203 adet renk markası başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu başvuruların çoğunluğu, ayırt ediciliğe sahip olmadığından başvuruları ret edilmiştir. Özellikle de hiçbir ayırt ediciliği bulunmayan sadece tek renk içeren markalar ret edilmiştir. Örneğin; 2016/14131 başvuru numaralı marka ret edilmişken, 2018/105965 başvuru numaralı marka tescil edilmiştir.
  6. Yer Adları: Coğrafi yerlerin adları ile ülkeler tarafından belirtilen idari yer adları da marka başvurusuna konu olmaktadır. Coğrafi yer adları, SMK m.5/1-c kapsamında mutlak ret nedenleri arasında sayılmaktadır. Coğrafi yer adlarını mutlak ret nedenleri arasında yer almasındaki temel amaç, coğrafi yer adının bir kişinin tekeline marka olarak verilmesi sonucunda coğrafi yer adını da içerecek şekilde mal veya hizmet sunacak mevcut veya potansiyel müteşebbislerin haksız rekabet ile karşılaşmalarının önüne geçmektir . TPMK, mutlak ret nedenleri arasında sayılan bu hükme istinaden, yer adları yönünden yapılan marka başvurularını daha dikkatli incelemekte ve değerlendirmektedir. 2021 yılında yayınlanan Marka İnceleme Kılavuzunda da bu husus, detaylı bir şekilde açıklanmıştır . Örneğin; “Erciyes” , “Uludağ”
  7. Ses Markaları: Sesler, sicilde gösterilebildiklerinde dolayı marka olarak tescil edilebilirler. Seslerin nota ile belirtilme zorunluluğu bulunmamaktadır. TPMK nezdinde yaptığımız kontrolde 119 adet ses markası başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır. Tescil edilen ses markalarına örnek olarak;2009/40842, 2011/75375, 2020/46322,
  8. Hareket Markaları: Birden çok resim ve şeklin hareketli olarak bir araya getirilmesi ile oluşturulan markalardır. Hareket markaları ses içermez. Örneğin; 2017/08618 başvuru numaralı “saltbae” hareket markası, 2020/30121 başvuru numaralı marka
  9. Multimedya Markaları: Hareket ve sesleri aynı anda içeren markalardır. Örneğin; Netflix platformunun ses ve hareket içeren 2020/160674 başvuru numaralı markası.

3. Marka Tescilinden Doğan Hakların İstisnaları

3.1. Genel Olarak

Markanın, tescil olması koşuluyla başvuru sahibine sağlamış olduğu haklar, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7. Maddesinde ve diğer bazı maddelerde belirtilmiştir. Konumuza ilişkin olarak kanunun 7/3-d maddesi gereğince tescilli marka sahibinin; işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasını yasaklama hakkı bulunmaktadır.

Kanun, tescilli markandan dolayı, marka sahibinin sahip olduğu hakları saydıktan sonra, buna bazı istisnalar da getirmiştir . Bu istisnalardan birisi SMK m.7/5 de belirtilmiştir, diğeri ise işareti kullanan kişinin işareti işaretin kullanımına ilişkin hakkının veya meşru bir bağlantısının bulunmaması halidir . Bu istisna hükmü, internet kullanımları açısından değerlendirilecektir. Maddede belirtilen istisna hükmü şu şekildedir;

“Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:

  1. Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
  2. Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
  3. Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde kullanılması.

Kanun maddesinin giriş cümlesinde “dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde” kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı belirtilmiştir. Burada belirtilen 2 genel şart vardır. Bunlar; “dürüstçe kullanma” ve “ticari hayatın olağan akışı içinde kullanma”dır.

Diğer 3 bent halinde sayılan hususlar ise özel şartlardır. Genel şartların varlığından sonra aranacak şartlar, bu özel şartlardır.

Mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nın 12. Maddesinde bu durum belirtilmiştir. Bu madde kapsamında SMK’na “c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde kullanılması.” fıkrası eklenerek uygulamada yaşanan sorunlar için hukuki dayanak oluşturulmuştur.

556 sayılı KHK’nin 12. Maddesinde; “Dürüstçe ve ticari veya sanayi konularıyla ilgili olarak kullanılmaları koşuluyla üçüncü kişilerin, ad ve adresini, mal veya hizmetlerle ilgili cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak, üretim veya sunuluş zamanı veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları marka sahibi tarafından engellenemez.” hükmü bulunmaktaydı.

3.2. Genel Şartlar

3.2.1. Dürüstçe Kullanım

Madde metninde belirtilen “dürüstçe kullanımı” açıklayabilmek için öncelikle “dürüst” kavramını açıklamak gerekmektedir. Dürüst; sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan kimse demektir.

Dürüst davranma ile ilgili olarak Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesinde hüküm bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesi gereğince; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Kanunda, dürüstlük kuralının belirtilmesinden sonra hakkın açıkça kötüye kullanılması da yasaklanmıştır. Bu durumda, SMK m.7/5’e göre; her ne kadar marka hakkına istisna getirilmiş ise de üçüncü kişiler tarafından hem dürüstlük kurallarına uygun hareket edilmesi, hem de hakkın kötüye kullanılmaması gerekmektedir. Aksi takdirde, marka hakkına tecavüz söz konusu olacaktır.

Üçüncü kişilerin, dürüstlük kurallarına uygun davranıp davranmadığı ve madde kapsamındaki bu hakkı açıkça kötüye kullanıp kullanmadığı, her somut olayın durumuna göre hâkim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin; marka sahibi ile üçüncü kişi arasında ticari bir bağlantı olduğu izlenimi yaratan, markanın itibarından veya ayırt edici niteliğinden haksız faydalanan, markanın itibarına zarar veren veya üçüncü kişinin mallarını markalı malların taklidi olarak sunması şeklindeki kullanımlar dürüst kullanım kapsamında kalmamaktadır.

3.2.2. Ticari Hayatın Olağan Akışı İçinde Kullanım

Kanunda belirtilen “ticari hayatın olağan akışı içinde kullanım” ibaresinden kasıt, yukarıda belirtildiği üzere dürüstçe ve hak kötüye kullanılmadan ticaret yapılması ve ticaret yapılırken, tescilli markanın kullanılmasının gerekli olmasıdır.

Marka hakkına tecavüzün söz konusu olabilmesi için, özellikle ticari kullanımın olması gerekmektedir.

Örneğin, başkasına ait tescilli bir marka kullanılarak üretilen bilgisayar, marka hakkına tecavüz oluşturmaktadır. Ancak, nihai tüketici tarafından, kendi şahsi kullanımında olan bilgisayarın marka işaretinin üzerine başka bir markayı yapıştırması, marka hakkına tecavüz oluşturmayacaktır.

Kanun koyucu tarafından, “ticari hayatın olağan akışı” gibi genel bir ibareyi kullanmasındaki amaç, madde hükmünün bölgesel ve teknolojik gelişmeler ışığında değişebileceğini kabul ettiği ve bu kapsamda hâkime takdir yetkisi tanıdığı anlaşılmaktadır.

Üçüncü kişilerin, ticari hayatın olağan akışına uygun davranıp davranmadığı ve madde kapsamındaki bu hakkı açıkça kötüye kullanıp kullanmadığı, her somut olayın durumuna göre hâkim tarafından değerlendirilecektir.

3.3. Özel Şartlar

3.3.1. Gerçek Kişilerin Adlarını Belirtmesi

Dünyanın bütün ülkelerinde yaşayan her gerçek kişinin resmi bir adı ve soyadı bulunmaktadır. Ad, gerçek kişinin şahsına yönelik kullanılan sözcük ibaresidir. Soyadı ise, gerçek kişilerin ailece anılmasına yarayan ve öz adından sonra gelen aile adıdır.

SMK m.7/5-a’da gerçek kişilerin adlarını kullanması açısından istisna hükmü getirilmiştir. Buradaki istisna hükmü, maddede açıkça belirtildiği üzere sadece gerçek kişiler içindir. Yani, tüzel kişiler açısından bu istisna uygulanamayacaktır.

Gerçek kişilerin ad ve soyadlarının, başkaları adına tescilli marka olarak bulunması söz konusu olabilir. Bu kapsamda olacak markalar, sözcük markalarıdır. Gerçek kişilerin isim ve soy isimlerinin başkaları adına tescilli bulunma durumlarını farklı kullanımlar üzerinden değerlendirmek gerekmektedir.

3.3.1.1. Sosyal Medya Hesapları Üzerinden Kullanım

Gerçek kişiler, kendi ad ve soyadları ile sosyal medya hesapları açabilirler. Gerçek kişilerin sadece sosyal medya hesaplarındaki ad ve soyadı kısmı, istisna kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Sosyal medya üzerinden, gerçek ad ve soyadı kullanılarak “ticari işletme” hesabı açılması halinde istisna kapsamı aşılmış olacaktır.

Örneğin; “Cem Yılmaz” adı ile Facebook ve İnstagram platformlarında çok sayıda hesap bulunmaktadır. Bu kişiler tarafından açılan sosyal medya hesapları, bu istisna kapsamında sayılmaktadır. Ancak, açılan bu hesapların içeriklerinde üçüncü kişi adına tescilli bulunan “Cem Yılmaz” markasının mal ve hizmet sınıflarında ürün ve/veya hizmet satışı yapılması halinde istisna kapsamı dışına çıkılacak olup marka tecavüzü eylemi gerçekleşmiş olacaktır.

Bir başka örnek olarak; “Cenk Dilekci” isimli kişinin, instagram hesaplarında üçüncü kişi adına tescilli bulunan “Cenk Dilekci” ibaresinin tescilli bulunduğu mal sınıfları olan tekstil ürünlerini satması veya bu ibareyi içeren ürünler paylaşması halinde marka hakkına tecavüz eylemi gerçekleşecektir.

Markanın, gerçek kişilerin ismine ilave unsurlar eklenerek sosyal medya hesabı olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz eylemi gerçekleşecektir. Örneğin; “mercedes_yusuf_usta” , “aliustamercedes”

Yukarıda belirtilen örneklerden de anlaşıldığı üzere gerçek kişinin, ismini dürüstlük kurallarına aykırı davranarak ve kanunun vermiş olduğu istisna hakkını bu şekilde açıkça kötüye kullanarak başkasına ait tescilli marka hakkında tecavüz eylemi gerçekleştirmeye çalışması halinde marka tecavüzü oluşacaktır.

3.3.1.2. Web Sayfası İçeriğinde Kullanım

Bir diğer örnek olarak; “Abdullah Kiğılı” isimli kişi tarafından kurulan internet sayfası içeriğinde; gömlek, takım elbise ve benzer ürünlerin satışını gerçekleştirmesi, web sayfası içeriğinde ad ve soyadı olan “Abdullah Kiğılı” ibaresini ön plana çıkarması durumunda üçüncü kişi adına tescilli bulunan “Abdullah Kiğılı” markasının tescilli bulunduğu mal sınıfları kapsamında marka tecavüzü oluşacaktır.

3.3.1.3. Kanunlardan Kaynaklanan Zorunlu Kullanım

Gerçek kişiler, özel kanunlardan kaynaklanan hükümler gereğince ticari faaliyetlerinde gerçek ad ve soyadlarını kullanmak zorunda kalabilirler. Böyle durumlarda, sadece kanunun belirlemiş olduğu zorunluluk alanları içerisinde ve yalnızca kendi ticari faaliyetleri kapsamında ad ve soyadlarını kullanabilirler. Örneğin; avukatların, muhasebecilerin, doktorların mesleklerini ifa ederken gerçek ad ve soyadlarını kullanmaları ve işyeri tabelalarında belirtmeleri gerekmektedir. Bu kişiler, yalnızca kendi mesleki faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere web sayfası ve sosyal medya hesapları açabilirler. Bu tür kullanımlarda, yukarıda belirtilen iki genel kural ile birlikte yalnızca mesleki faaliyetleri ile sınırlı olarak ad ve soyadlarını kullanmaları gerekmektedir.

Aynı şekilde bir diğer istisna ise TTK m.41/1’dir. Bu madde gereğince; gerçek kişi olan tacirin ticaret unvanı 46. maddeye uygun olarak yapabileceği ekler ile kısaltılmadan yazılacak adı ve soyadından oluşur. Örneğin; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünde 63814 sicil numarası ile kayıtlı bulunan “Cem Yılmaz” unvanlı ticari işletme, TTK m.41 ve SMK m.7/5(a) gereğince istisna kapsamında kalmaktadır. Ancak, “Cem Yılmaz” unvanlı ticari işletme sahibi, üçüncü kişi adına tescilli bulunan “Cem Yılmaz” markasının mal ve hizmet sınıflarında ürün ve/veya hizmet satışı yapması halinde istisna kapsamı dışına çıkacak olup marka tecavüzü eylemi gerçekleşmiş olacaktır.

3.3.1.4. İnternet Alan Adında Kullanım

İnternet Alan Adı; internet üzerinde bulunan bilgisayar veya internet sitelerinin adresini belirlemek için kullanılan internet protokol adresini tanımlayan adları ifade etmektedir . SMK m.7/3-d maddesi, markanın internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimde kullanılmasının engellenmesini, marka tescilinden doğan haklar kapsamında belirtmiştir. Alan adında gerçek kişinin adına yer verilmesi zorunluluğu olmadığından, marka ile aynı olan adın, alan adında kullanılması dürüst kullanım ilkesine ters düşmekte, dolayısı ile marka hakkına tecavüz oluşturmaktadır . SMK m.7/5-a kapsamında tescilli marka ile aynı olan gerçek kişi adının kullanılması gerçek kişinin üçüncü şahıslara adını belirtmek için kullanımı ile sınırlı olmalıdır.

Yukarıda belirtildiği üzere; SMK m.7/5-a’da belirtilen bu istisna, gerçek kişilerin kendi ad ve soyadları ile marka başvurusunda tescil talep etme hakkı veya başkaca üstün bir hak tanımamaktadır. Gerçek kişiler tarafından, kendi ad ve soyadları ile marka başvurusu yapmaları halinde bütün başvurular gibi değerlendirilecek, SMK m.5 ve M.6 kapsamında mutlak ve nispi ret nedenleri ile karşılaşacaktır.

Markayı kullanan üçüncü kişi, gerçek kişi ise ve markayı kendi adını veya adresini belirtmek için kullanıyor ise söz konusu kullanım sınai ve ticari konularda dürüst bir kullanım teşkil ettiği sürece marka sahibi bu kullanımı engelleme hakkına haiz değildir.

Sadece harflerin kullanılmasından oluşan ve yazı ile ifade edilebilen kişi adları markaları, bu kapsamda kalmaktadır. Bunun dışındaki; ses, hareket, renk, multimedya markaları kişi adları olamayacağı için bu kapsamda bir kullanım söz konusu olamayacaktır.

3.3.2. Gerçek Kişilerin Adreslerini Belirtmesi

SMK m.7/5’te getirilen bir diğer istisna ise; “gerçek kişilerin adreslerini belirtmesi” durumudur. Kanunun açık ifadesi gereğince, yalnızca gerçek kişiler tarafından adreslerin belirtilmesi yönünden istisna getirilmiştir. Oysa ki, tüzel kişilerin de adres belirtmeleri gerekmektedir. Kanun koyucunun bu istisna kapsamına tüzel kişiler ile diğer hükmi şahısları dâhil etmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Her gerçek ve tüzel kişi, ikametgâh veya ticareti işletmesinin yerini belirtirken açık adres vermek zorundadır. Adresler, sözcüklerden, harflerden, sayılardan ve yer adlarından oluşmaktadır. Bu kapsamda olacak markalar, sözcük markaları, harf ve sayı markaları ile yer adları markalarıdır. Kişiler tarafından web sayfalarında, sosyal medya hesaplarında, arama motorlarında adres belirtebilirler. Adres belirtilirken, üçüncü kişi adına tescilli markanın ön plana çıkarılmaması ve tüketicileri yanıltacak davranışlardan kaçınılması gerekmektedir. Aksi takdirde, yukarıda belirtmiş olduğumuz iki genel kurala aykırı hareket edilmiş olunacaktır.

Örneğin; Beykoz ilçesinde bir semt olan “Paşabahçe” sınırları içerisinde ticari işletmesi bulunan kişiler, işletmelerine ait web sayfalarında işletmenin açık adresini belirtecek ve adres belirtirken de “Paşabahçe” ibaresi kullanılacaktır. Bu kullanım, kanunun belirtmiş olduğu istisna kapsamında sayılacak olup, tanınmış marka olan “Paşabahçe” markasına tecavüz eylemi gerçekleşmeyecektir. Bu kapsamda, “Paşabahçe” markasının tescilli olduğu sınıflardaki emtialar kapsamında ürün satışı yapan Hedef AVM’nin web sayfasında sadece mağazasının adresini belirtmek amacı ile “Paşabahçe Mağaza – Barbaros Caddesi No:9/A Paşabahçe Beykoz” ibaresi kullanılmıştır. Web sayfasında kullanılan “Paşabahçe” ibaresi, istisna kapsamında kalmakta olup ve marka tecavüzü eylemi gerçekleştirmemektedir.

Adresler, harfler ve rakamlar ile belirtildiğinden dolayı harfler, sayılar ve bunların kombinasyonlarından oluşan markalar, bu kapsamda kalmaktadır. Bunun dışındaki; ses, hareket, renk, multimedya markaları ile adres belirtilemeyeceğinden dolayı bu kapsamda bir kullanım söz konusu olamayacaktır.

Alan adları internet adresi olup, teknik bir husus olan IP numaralarının akılda tutulmalarını kolaylaştırmak için simgesel isimlendirilmiş halleridir . Markanın bir internet adresi olan alan adlarında kullanılmasının gerçek kişi adresi olarak kullanımı istisnasına girip girmeyeceği hususunda belirtmek gerekir ki, alan adının adres işlevini ancak teknik olarak yerine getirdiği, kullanım açısından ise ticari nitelik taşıyan bir belirteç olduğu dikkate alındığında, bu şekilde bir kullanım SMK m.7/5’teki adres kavramına girmeyecektir.

3.3.3. Malların ve Hizmetlerin Niteliklerine İlişkin Açıklamada Bulunulması

SMK m.7/5-b’te belirtilen istisna ise; “Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması” durumudur. Bu madde hükmü altında marka sahibince engellenemeyecek olan durum markasal olmayan kullanımlardır.

Aslında bu madde hükmü, m.5/1-c’nin farklı bir yansımasıdır. Bu maddede; Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği belirtilmektedir. Bu madde, mutlak ret nedenlerindendir. Ancak TPMK nezdinde, bu maddeye aykırı olduğu halde tescil edilmiş çok sayıda marka bulunmaktadır. Günümüzde TPMK tarafından, mutlak ret nedenleri yönünden daha dikkatli inceleme yapılmakta ve bu fıkra kapsamında kalan başvuruların ret edilmesine yönelik kararlar verilmektedir.

SMK m.7/5-b ise m.5/1-c’ye aykırı olarak tescil edilmiş markaların ticari hayatta kullanılmasının gerekmesi halinde marka tecavüzü durumu oluşmaması için getirilen bir istisna hükmüdür. Anılan hüküm, üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen tasviri amaçlı kullanımlar ile mal veya hizmetlere ilişkin belli özellikleri ifade etmek amacıyla gerçekleştirilen kullanımların marka sahibince engellenemeyeceğini ifade etmektedir.

3.3.3.1. Malın/Hizmetin Özelliğini Belirten Kullanım

Madde içeriğince, mal veya hizmetin özelliklerini ifade etmek amacı ile gerçekleştirilen kullanımların marka koruması dışında kaldığı belirtilmektedir. Maddede belirtilen istisnaları örnekler üzerinden açıklamak, konuyu daha anlaşılır hale getirecektir.

Madde kapsamında kalan en güzel örneklerinden bir tanesi 24/25 sınıflarında tescil edilen “KOTON” markasıdır. Bilindiği gibi “KOTON” ibaresi, İngilizce dilinde “Pamuk” kelimesine karşılık gelen “COTTON” ibaresinin Türkçe seslendirme ile okunuş şeklidir. Tüketiciler tarafından da gündelik hayatta “pamuk” kelimesi yerine “koton” kelimesi kullanılabilmektedir. Satın alınan kıyafetlerin etiketlerinde, ürün içeriğindeki pamuk oranını belirtmek üzere “Pamuk, Cotton, Koton” ibareleri kullanılmaktadır. Kullanılacak bu ibareler, m.7/5-b kapsamında kalmaktadır. Bunun internet üzerinden kullanımına örnek olarak; www.hepsiburada.com sanal mağazası üzerinden elbiseler için “koton” ibaresi ile arama yaptığımızda tescilli “KOTON” markasını barındırmayan ve başkaca tescilli markalara ait çok sayıda ürün karşımıza çıkmaktadır. Bu ürünlerin üretim malzemesini belirtmek amacı ile “koton” kelimesi kullanılmıştır.

Malların türüne ilişkin olarak bir başka örnek ise, “Lotus” ibaresinden verilebilir. Lotus , bir çiçek türünün ismidir. Bu çiçeğin veya çiçekten elden edilen ürünlerin satılması için mutlaka “Lotus” ibaresinin kullanılması gerekmektedir. Örneğin; bu çiçekten elde edilen yağı ifade etmek amacı ile “Lotus Çiçeği Yağı” ibaresi kullanılmakta ve bütün sanal mağazalarda satılmaktadır. Bu kullanım, “Lotus” ibaresi ile tescilli bulunan markalara tecavüz eylemi oluşturmayacaktır. Eşya markaları açısından Yargıtay tarafından verilen emsal kararda;

“Davacı vekili, müvekkilinin buluşu ışıklı taş ürünlerinde kullanılmak üzere ‘’Stonelight’ markasını tescil ettirdiğini, davalının internet sitesinde müvekkilinin ürünlerini taklit ederek “Stoneled” adı altında satışa sunulduğunu, davalının eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, davalının müvekkil markasına tecavüzünün men’i ile 10.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, müvekkili şirket internet sayfasında ürünlerin tanıtılırken özel bir markalaşma yapılmadığını, yalnızca ürünün işlevinin belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı kendisine ait internet sitesinde “ARC Creative Aydınlatma Sistemleri” markası altında ürünlerinin teşhir ve pazarlamasını yapmaktadır. Davalıya ait internet sitesinde ürünlerimiz başlığı altında ürün çeşitleri belirtilirken “Stoneled Işıklı Taşlar” alt başlığı altındaki sayfada bu ürün grubu tanıtımı ve satışı gerçekleştirildiğine göre, satışa sunulan ürünlerin taş içi aydınlatma özelliğine sahip olması nedeniyle anılan sayfada “Stone” kelimesinin kullanılması 556 sayılı KHK’nın 12. Maddesi uyarınca ticari ve sınai konuları ile ilgili olarak davacı markasının asli unsurlarından bir tanesini oluşturan “Stone” kelimesinin dürüstçe kullanımı niteliğinde olduğu halde, aksine düşüncelerle davacının marka hakkına tecavüz oluşturulduğunun kabulü doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.”

Hizmet markaları kapsamında Yargıtay tarafından verilen emsal kararda;

“Davacı vekili, müvekkilinin “Seyah@tname +sekil” ibareli markanın sahibi olduğunu, ayrıca “seyahatname.com.tr” alan adının da bulunduğunu, davalının ise “wingscard.com.tr” isimli internet sitesinde, seyahatname ibaresini kullandığını, bu durumun iltibasa sebep olduğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün tespitini, önlenmesini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı adına alan adı olarak tescilli “wingscard.com.tr” adlı web sitesinde Seyahatname başlıklı sayfa açılarak gezi rehberi niteliğinde bilgilendirici açıklamalar yapıldığına ve bu sayfada yer alan gezi yerleriyle ilgili olarak bizatihi rezervasyon ya da tur düzenleme hizmetleri de verilmeyip, davalıya ait wingscard kullanımını tanıtıcı ve teşvik edici mahiyette ticari faaliyetlerde bulunulduğuna göre, davalının eyleminin 556 Sayılı K.H.K.nin 12. Maddesi kapsamında bir faaliyet olduğu dikkate alınmaksızın, davacı adına tescilli marka hakkına tecavüz oluşturacağı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”

3.3.3.2. Malın/Hizmetin Coğrafi Kaynağını Belirten Kullanım

Coğrafi yer adlarının marka olarak başvuruları ile ilgili yukarıda bilgi verilmiştir. Bazı ürünlerin coğrafi kaynağı, ürünler üzerinde belirtilmektedir. En çok karşılaştığımız ürünlerden bir tanesi ise “su” dur. Satılan suların üzerinde, su kaynağının belirtilmesi yasal bir zorunluluktur. Örneğin; bir su ürünü üzerinde, su kaynağını belirtmek amacı ile “MUNZUR” kelimesi kullanılmışsa, bu ibare 30. Sınıfta “su ve soda” için tescilli bulunan MUNZUR” markasına tecavüz oluşturmayacaktır. Aynı şekilde, internet üzerinden satılacak ürünlerin kaynağının belirtilmesi amacı ile “MUNZUR” ibaresinin kullanılması da m.7/5-b kapsamında kalacak ve tecavüz eylemi oluşmayacaktır.

3.3.3.3. Malın/Hizmetin Kullanım Amacına, Kalitesine ve Diğer Niteliklerine İlişkin Açıklamalar Yapmak Amacıyla Kullanım

YouTuber ların, videolarında kullandıkları ürünler bu kapsamda değerlendirilebilecektir. Bu kişiler tarafından ürünlerin teknik özelliklerini ve kullanım deneyimlerini anlatan videolar çekilerek paylaşılmaktadır. Örneğin; Alp Gürsoy’a ait youtube kanalında teknolojik ürünlerin teknik özellikleri belirtilmekte, farklı markaların benzer ürünleri karşılaştırılmakta, kullanım deneyimleri sunulmakta, ürünler hakkında kişisel görüşler ifade edilmektedir. Bu videoların içeriklerinde ve video başlığında tescilli markalar kullanılmaktadır. Yapılan bu kullanım, m.7/5-b kapsamında kalacak ve tecavüz eylemi oluşmayacaktır.

Bu madde ve başlık kapsamında değerlendirilecek bir diğer örnek ise online şikâyet ve eleştiri web siteleridir. Bunun en büyük örneği ise “www.sikayetvar.com” sitesi üzerinden yapılan şikâyet ve eleştirilerdir. Şikâyet, eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkı Anayasal haklardan olup Türk Medeni Kanunu ile korunan kişilik haklarına saldırı olmaksızın, bu hakkın kullanılması engellenemez . Kişiler tarafından, markalardan almış oldukları ürün ve hizmetlere ilişkin olarak başta “www.sikayetvar.com” web sitesi olmak üzere bütün dijital platformlarda ve sosyal medya hesaplarında yorum ve eleştiri yapmaktadırlar. Kişiler tarafından yorum ve eleştiri yapabilmek için de mal ve hizmet aldıkları markaları açıkça belirtmeleri gerekmektedir. Örneğin; “www.sikayetvar.com” sitesi üzerinden “Çözüm Tasarruf” firmasından almış oldukları hizmeti değerlendirmek ve firma ile yaşadıkları sorunları belirtmek amacı ile tescilli bulunan “Çözüm Tasarruf” markasının kullanılması gerekecektir . Bu kapsamda, Yargıtay tarafından verilen emsal kararlarda da dürüst kullanım olarak değerlendirilmektedir. Bu kapsamda örnek olarak verilebilecek bir diğer Yargıtay kararında; dava konusu “www.yurticikargomagdurlari.com” internet sitesi içeriğinde meydana gelen uyuşmazlıkta her ne kadar “yurtiçi” veya “yurtiçi kargo” ibareleri geçse dahi, herhangi bir mal ya da hizmetin sunulmasına ilişkin olmayan, herhangi bir markanın tanınmışlığından haksız yararlanma teşkil etmeyen, imaj transferi yaratmayan, ticari amaç gütmeyen ve davacı ile rekabet etmeyen bu kullanımların markasal nitelikte olmadığı, bu nedenle alan adından ya da site içeriğinden dolayı davacının marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığı, marka hakkına tecavüzün mevcut bulunmamasına rağmen, davalının bu eyleminin, TTK’nın 55/1-a-1 maddesi anlamında bir haksız rekabet teşkil ettiği değerlendirilerek haksız rekabet kapsamında davalının bu haksız rekabetinin durdurulmasına, devamının önlenmesine, internet sitesine erişiminin durdurulmasına yönelik karar verilmiştir . Yargıtay’ın bu kararı gereğince, eylemlerin haksız rekabet teşkil etmesi halinde, haksız rekabet hükümlerine ilişkin olarak eylemlerin durdurulmasına ve son verilmesine yönelik karar verilebilecektir.

3.3.3.4. Web Sayfalarında Kullanım

İnternet alan adlarının içeriklerinde ve web sayfalarının büyük çoğunluğunda, işletmelerin sosyal medya hesaplarını belirtmek amacı ile sosyal medya hesaplarına ait tescilli marka görselleri kullanılmakta ve bu görseller üzerinden ilgili sosyal medya hesaplarına uzantılar eklenmektedir. Alan adı sahipleri tarafından, sosyal medya markalarının kendi web sayfalarında kullanılması da malların ve hizmetlerin niteliklerine ilişkin açıklama kapsamında değerlendirilebilecek ve m.7/5-b kapsamında tecavüz eylemi oluşmayacaktır.

Bazı internet sayfaları ise, o alanda hizmet veren bütün internet sayfalarında arama yapıp karşılaştırma yaparak bizlere hizmet sunmaktadır. Örneğin; “www.cimri.com” üzerinden herhangi bir eşya için arama yaptığınızda diğer alışveriş sitelerindeki fiyatları karşılaştırmalı olarak çıkarmaktadır. Karşılaştırma ekranında “hepsiburada.com”, “trendyol.com”, “mediamark.com.tr” gibi üçüncü kişiler adına tescilli bulunan markalar kullanılmaktadır . Benzer bir diğer örnek ise www.trivago.com.tr alan adı verilebilir. Bu web sayfası da herhangi bir arama neticesinde üçüncü kişiler adına tescilli bulunan markaların kullanıldığı web sayfaları gösterilmektedir. Bu gibi web sayfaları tarafından yapılan bu kullanım halleri, malların ve hizmetlerin niteliklerine ilişkin açıklama kapsamında değerlendirilebilecek ve m.7/5-b kapsamında tecavüz eylemi oluşmayacaktır.

3.3.3.5. Markanın İnternet Ortamında Anahtar Kelime Olarak Kullanımı

Markanın internette anahtar kelime olarak kullanımı, üçüncü kişiler tarafından sunulan mal veya hizmetlerin özelliklerini belirtmek amaçlı gerçekleştirilen kullanımlar değildir. Bu bakımdan, bir başkasına ait markanın anahtar kelime olarak kullanılması SMK m.7/5-b kapsamına girmemekte, reklam veren bu istisnadan faydalanamamaktadır. Hal böyle olmakla birlikte, markanın anahtar kelime olarak tanımlayıcı/betimleyici bir şekilde kullanımı ancak istisnai hallerde söz konusu olabilmektedir. Örneğin; anahtar kelime olarak kullanılan markanın tanımlayıcı bir ibare olması halinde söz konusu olmaktadır.

Yargıtay tarafından verilen emsal bir kararda; “Rakip şirketin markasının, ticaret unvanının ya da sloganlarının anahtar kelime olarak kullanıldığı hallerde dürüst bir kullanımdan söz edilemeyeceğini” belirtmiştir.

3.3.3.6. Sosyal Medya Hesapları Üzerinden Kullanım

Sosyal medyada gerçekleştirilen kullanımlar bakımından, markanın sosyal medya kullanıcı adlarında aynısının veya benzerinin kullanılmasının tanımlayıcı bir kullanım teşkil edebilmesi için, söz konusu markanın tanımlayıcı bir anlamının olması ve sosyal medya hesabının ve kullanıcı adının bu tanımlayıcı anlamda kullanılması gerekmektedir. Örneğin, “apple/elma” ibareli bir kullanıcı kullanılıyor ise, bu sosyal medya hesabının elmalar üzerine olması gerekmekte, ünlü teknoloji firması “Apple” ile bağlantılı olmaması gerekmektedir.

3.3.4. Malın ya da Hizmetin Kullanım Amacının Belirtilmesinin Gerekli Olduğu Hallerde Kullanılması

SMK m.7/5-c’de belirtilen istisna ise; “Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde kullanılması.” durumudur . Kanun koyucu; aksesuar ve yedek parça gibi malları örnek vermek suretiyle maddeyi düzenlemiş olup, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu her olayın bu madde kapsamına gireceği belirtilmiştir.

Maddede ayrıca vurgulanan durum; “malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde kullanılması”dır. Bu ibareden, tescilli markanın kullanılmasının “gerekli” olması durumunun bulunması gerekir. Yani markayı kullanmanın “zorunlu” olarak kullanılması ile “ihtiyari” olarak kullanılması arasında orta seviyede bir durumun varlığı kabul edilmiştir. Tescilli marka kullanılmasa bile malın satışı yapılabilir veya hizmetin verilmesi gerçekleşebilir; ancak tescilli markanın kullanılması durumunda ise malın veya hizmetin amacı belirtilmiş olmaktadır. Maddede belirtilen ve “zorunlu kullanma” ile “ihtiyari kullanma” arasındaki bir sınırdan bahsetmek amacı ile “gerekli” olması şartı getirilmiştir.

Eşyalar için tamirat hizmeti veren kişiler ve firmalar tarafından, hizmet verdikleri markaları belirtmek amacı ile tescilli markaları kullanmaları gerekmektedir. Bu kapsamda örnek vermek gerekirse; beyaz eşya ve küçük ev aletleri olarak ifade edilen eşyalara özel teknik servis hizmeti veren çok sayıda gerçek ve tüzel kişi bulunmakta olup bu kişilere ait internet sayfaları bulunmaktadır. Örneğin; “https://beyazesyaklimaservis.com/” internet sayfasında “Miele, Bosch, Fakir, Beko, Arçelik” gibi birçok markanın elektronik ürünlerine teknik servis hizmeti verildiği belirtilmekte olup bu markalar açık bir şekilde yazılmıştır. Bu internet sayfasında belirtilen markalar, m.7/5-c kapsamında kalacak ve tecavüz eylemi oluşmayacaktır. Eğer alan adlarında, marka sahibinin kendisi veya yetkili bayisi olduğu izlenimi verecek şekilde bir kullanım olursa marka tecavüzü durumu oluşacaktır . Örneğin; “www.servisvestel.com” , “www.maltepevestelservisi.net” , “www.genclerservis/bmw-servisi/bmw-yetkili-servisi/

Yargıtay içtihatları uyarınca, marka sahibinin markasını alan adında kullanan kişi, marka sahibi ile bir bağlantısının olmadığı yönünde internet sitesinde bir açıklamada bulunması, marka sahibinin izni olmaksızın markayı alan adında kullanan kişinin markaya tecavüz niteliğini değiştirmemektedir. Aynı şekilde, marka sahibinin markasını alan adında izinsiz kullanan kişi, sitede marka sahibinin lehine reklam ve tanıtım yapması da markaya tecavüz eylemini değiştirmemektedir.

Yargıtay tarafından verilen emsal bir kararda, tescilli marka sahiplerinin haklarını da korumak amacı ile çok güzel bir kriter getirilmiştir. Bu kriter: “kendi işletme adını hâkim unsur şekilde yazmak koşuluyla” şartıdır . Bu şart, tüketicileri yanıltmaktan alıkoyacak ve markaları ayırt edebilecek bir şarttır.

İstinaf tarafından verilen emsal bir kararda, “URL uzantısının davalı ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, markanın kullanılıp kullanılmadığı ve fotoğraflar üzerinde davacının hak sahibi olup olmadığının belirlenmesi yönünden bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alınarak dava konusu olan internet sayfaları üzerinden bilişim uzmanı ve marka bilirkişisinden rapor alınması” gerektiği konusunda karar vermiştir.

4. Sonuç

Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında tescilli marka hakkı sahibinin, markanın korunmasına ilişkin olarak çeşitli hakları bulunmaktadır. Aynı zamanda kanunda, bu hakların istisnaları da bulunmaktadır. Bu istisnalardan bir tanesi de m.7/5’de belirtilen “Dürüst Kullanma Halleri”dir.

Kanunda belirtilen bu istisna hallerinden faydalanabilmek için iki genel şartın varlığı gereklidir. Bu genel şartlar; dürüstçe kullanım ve ticari hayatın olağan akışı içinde kullanımdır. Bu iki genel şartın varlığından sonra üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen kullanım hallerinin özel şartlar kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilecektir.

Gerçek kişilerin adlarını kullanması açısından getirilen istisna hükmü, maddede açıkça belirtildiği üzere sadece gerçek kişiler içindir. Yani, tüzel kişiler açısından bu istisna uygulanamayacaktır.

Gerçek kişiler yönünden getirilen bir diğer istisna hükmü ise, “gerçek kişilerin adreslerini belirtmesi” durumudur. Kanunun açık ifadesi gereğince, yalnızca gerçek kişiler tarafından adreslerin belirtilmesi yönünden istisna getirilmiştir. Adres olarak ise yalnızca “açık adres” olarak kullanılan posta adresidir. Elektronik posta adresi, alan adı adresi gibi diğer elektronik ve dijital adresler bu madde hükmü dışındadır.

SMK m.7/5-b’te belirtilen istisna ise; “Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması” durumudur. Bu madde hükmü altında marka sahibince engellenemeyecek olan durum markasal olmayan kullanımlardır.

SMK m.7/5-c’de belirtilen istisna ise; “Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hallerde kullanılması” durumudur . Kanun koyucu; aksesuar ve yedek parça gibi malları örnek vermek suretiyle hükmü belirtmiş olup, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu her olayın bu madde kapsamına gireceği belirtilmiştir.

Marka ve Patent Vekili & Av. Bilal Gezer

Kaynakça

  • Akıcı Canatan Tuğba, Markanın Dürüst Kullanımı, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2009
  • Altınok Arda, Markanın İnternette Alan Adı Olarak Kullanılması, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2019
  • Bozca Deniz, İnternette Fikri Hak İhlalleri ve Korunması, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2014,
  • Bozkurt Burcu, Markanın Dürüst Kullanımı, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2020
  • Cangül Murat, Markanın Üçüncü Kişiler Tarafından Dürüstçe ve Ticari Hayatın Olağan Akışı İçinde Kullanımı, yayımlanmış makale, 2018
  • Çiçekli Doğuş Can, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Markanın Dürüst Ticari Kullanımı, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2019
  • Çolak Uğur, Türk Marka Hukuku, 4. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, Eylül 2018
  • Dişli Esra, Marka Hakkının İnternet Ortamında İhlali, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2016
  • Eyigün Ece, Marka Hakkının Sınırları, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2019,
  • İşlek Enes Can, Markanın İnternette Kullanılması ve Korunması, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2021
  • Memiş Tekin, İnternette Cins ve Meslek İsimlerinin Alan İsmi Olarak Kullanılması ve Ortaya Çıkan Hukuki Sorunlar, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.4, S.1-2, Y.2000
  • Soysal Tamer, Marka Hukuku Perspektifinden İnternet Ortamında Anahtar Kelime (Meta – Tagging) ve Adwords Reklamcılık Uygulamaları, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Y.2018
  • Yaman Özlem, Marka Hukukunda Dürüst Kullanım İlkesi, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Şubat 2019
  • Yasaman Hamdi ve Yasaman Zeynep, Sınai Mülkiyet Kanunu Şerhi, Ankara, Seçkin, 2021
  • Yasaman Zeynep, Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul Aralık, 2020, s. 33-34 (Kısa: İnternette Marka Hakkı)
  • Yıldız Burçak, Yargıtay Kararları Işığında Coğrafi Markalar, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi –İnÜHFD- Cilt:9 Sayı:2 Yıl 2018
  • Türk Patent ve Marka Kurumu, Marka İnceleme Klavuzu, Ankara, 2021
  • https://dergipark.org.tr
  • https://sinerjimevzuat.com.tr
  • https://sozluk.gov.tr
  • https://tez.yok.gov.tr
  • https://turkpatent.gov.tr

Platformunuzu seçin ve paylaşın.