Ticari İşletmelerin Devri ve Rehni

I. Ticari İşletmeye İlişkin Genel Esaslar

Ticari İşletme kavramı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. maddesinde tanımlanmıştır. Hükme göre bir ticari işletmenin varlığından söz edilebilmesi için;

  • İktisadi bir faaliyet yürütülmeli,
  • Bu faaliyet devamlı olmalı,
  • Bağımsızlık arz etmeli,
  • Aynı zamanda esnaf işletmeleri için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlanması hedeflenmelidir.

Bu şartların sağlanmasıyla ticari işletme statüsü kendiliğinden kazanılmaktadır.1 Ticari işletme sıfatını haiz bir işletmeyi kısmen de kendi adına işleten kişi tacir sayılacak olup bu işletme ile ilgili işler ticari iş olarak kabul edilecektir.

II. TTK Kapsamında Ticari İşletmenin Devri

Ticari işletmenin devredilmesi işletmenin, bütün aktif ve pasifleriyle birlikte bir başka kişiye nakledilmesidir.2 Ticari işletmelerin devredilmesi hususunda TTK m.11/3 yanında TBK m. 202 hükmü de uygulama bulacaktır. TTK m. 11/3’ de aynen “Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre eski Kanun döneminden farklı olarak tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek kalmaksızın, devri özel şekil şartlarına tabi olan taşınmaz malvarlıklarına ilişkin haklar, fikri sınai haklar gibi unsurlar da dahil olmak üzere işletmenin külli olarak tek bir devir sözleşmesi ile devredilebilmesi mümkündür.3 Bu devir sözleşmesi yazılı geçerlilik şartına bağlanmış olup ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir. Ticari işletme devrinde devreden taraf, ticari işletmenin tasarruf yetkisini haiz maliki olmalıdır. Anonim şirketlere ilişkin ticari işletmelerin devredilecek malvarlığı miktarı, önemli bir miktarı oluşturuyorsa TTK 408/2 hükmünde düzenlendiği üzere genel kurul tarafından bu yönde karar alınması gerekmektedir.4

III. TBK m. 202 Kapsamında Ticari İşletmenin Devri

TBK’nın “Malvarlığının veya İşletmenin Devralınması” başlıklı 202. maddesinde ise “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.

Bununla birlikte iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.

Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir.

Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre işletmenin devri işletmenin tüm aktif ve pasif malvarlığını kapsamaktadır. Tarafların anlaşarak bu hükme aykırı şekilde işletmenin yalnızca aktif malvarlıklarının devredilebileceğini kararlaştırmalarının mümkün olup olmadığı tartışılan bir konudur. Doktrindeki baskın görüş TBK 202 hükmünün emredici olduğu ve borçların devir sözleşmesi kapsamı dışında tutulamayacağı yönündedir. Bu hükmün kapsamına ticari işletmeye ait devredilebilir borçlar girmektedir. Ticari işletmenin borçlarının devredilebilmesi, alacaklıların ihbar edilmesine veya Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine edilmesi şartına bağlanmıştır. Devrin alacaklılara bildirilmesi veya Sicil Gazetesinde ilan edilmesiyle işletmeyi devralan, işletmenin önceki borçlarından da sorumlu olacaktır. Ancak devirden itibaren 2 yıl boyunca devralan ve devreden işletmenin borçlarından müteselsil olarak sorumlu olacaklardır.

IV. Ticari İşletmelerin Rehnedilmesi

Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (TİTRK) ticari işlemlerde taşınır rehninin teslimsiz (sicilli) taşınır rehni niteliğinde olduğunu düzenlemektedir.5 Kanuna göre rehin hakkının tesisi ve üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi için rehnin “Rehinli Taşınır Sicili”ne tescil edilmesi yeterli görülmektedir. TİTRK md. 5/1 uyarınca tescil kurucu etkiye sahiptir. Taşınırların zilyetliğinin devredilmesi, rehin için aranan bir şart değildir. Kanunun 5. maddesinde üzerinde rehin hakkı kurulabilecek taşınırlar düzenlenmiştir. Bu hükümde sayılanlar arasında ticaret unvanı ve işletme adı gibi unsurlar da yer almaktadır. Hükümde sayılan taşınır varlıkların borcu karşılaması halinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulması mümkün olmayacaktır. Aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca rehnin, ticari işletmelerin müstakbel alacakları üzerinde de kurulması mümkündür.

Rehin ile teminat altına alınan alacağın ve rehin konusunun belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir.6 TİTRK 4. maddenin 2. fıkrası uyarınca rehin sözleşmesi elektronik ortamda ya da yazılı olarak düzenlenmesi mümkündür, bu hüküm ile seçimlik şekiller sunulmuştur.7 TİTRK md. 4/7 hükmü ile rehin sözleşmesinde, rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisini kısıtlayan kayıtlar geçersiz kılınmıştır. Bu hükümle, mal ve hizmet üretimini kesintiye uğratmamak amacıyla rehin verenin rehinli varlık üzerindeki tasarruf hakları korunmaktadır.8 Rehin alacağının son bulmasını müteakip Türk hukukuna tabi rehin alacaklılarının, 15 gün içerisinde rehin kaydının Sicilden terkini için başvurması gerekmektedir.

Fırat Gültekin & Partners


  1. Sami Karahan, “Ticari İşletme ve Tacir Kavramları ile İlgili 6102 Sayılı Ticaret Kanunu Hükümlerinin Değerlendirilmesi”, MÜHF Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.: 18, S.: 2, (Aralık 2012): 5.
  2. Tamer Bozkurt, Ticari İşletme Hukuku, Ankara, Legem Yayıncılık, 2017, s. 70
  3. Bozkurt, Ticari İşletme Hukuku, s. 78
  4. Nazım Sevinçler, “TTK, TBK ve İİK Işığında Ticari İşletme Devri”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi 2019, s. 53
  5. Bahar Öcal Apaydın, “6750 Sayılı Ticarî İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Uyarınca Aynı Alacağa Teminat Teşkil Etmek Üzere Birden Çok Taşınırın Rehin Hakkına Konu Olması”, İnÜHFD, C.: 11, S.:1 (2020): 272.
  6. Döndü Nadide Genç, “Ticari İşletmenin Rehni”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2019, s. 45
  7. Fırat Bayezit, “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Rehin Sözleşmesi ve Hükümleri”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2019, s. 175
  8. TİTRK 4. madde gerekçesi.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.